Rahim Ağzı Kanseri: HPV Riskine Dikkat!
Bilecik İl Sağlık Müdürlüğü, rahim ağzı (serviks) kanserinin en önemli nedeninin Human Papilloma Virüsü (HPV) olduğunu duyurdu.
Müdürlük tarafından 1-31 Ocak Serviks Kanseri Farkındalık Ayı kapsamında yapılan açıklamalarda, Bilecik Sağlıklı Hayat Merkezi Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezi (KETEM) Hekimi Dr. Filiz Daştan’ın görüşlerine yer verildi. Daştan, rahim ağzı kanserinin dünya genelinde meme, akciğer ve kalın bağırsak kanserlerinden sonra en sık görülen dördüncü kanser türü olduğunu ifade etti.
Türkiye’deki kanser türleri arasında ise bu rahatsızlığın 10. sırada yer aldığına dikkat çeken Daştan, şu bilgileri paylaştı: “Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, 2022 yılında dünya genelinde 662 bin 301 yeni vaka kaydedilirken, aynı yıl hastalık sebebiyle 348 bin 874 ölüm gerçekleşmiştir. Kadınlar arasında kanser kaynaklı ölümlerin dörtte biri rahim ağzı kanserine bağlıdır. Ülkemizde ise rahim ağzı kanseri görülme sıklığı 100 binde 4,5 olarak tespit edilmiştir ve bir yıl içinde 2 bin 374 kadın bu tanıyı almıştır.”
Daştan, rahim ağzı kanseri vakalarının neredeyse tamamının HPV kaynaklı olduğunu belirtti. HPV enfeksiyonunun her bireyde bu rahatsızlığı meydana getirmediğini vurgulayan Daştan, “HPV, 200’den fazla virüs türünü kapsayan bir grup olarak tanımlanabilir. Bu virüslerin çoğu yoğun enfeksiyona neden olmaz. Ancak yüksek risk taşıyan HPV tiplerinin yol açtığı kalıcı enfeksiyonlar, serviks kanserine zemin hazırlamaktadır.” şeklinde değerlendirmelerde bulundu.
Hastalığın belirtileri üzerinde duran Daştan, şu bilgileri aktardı: “Eğer vajinadan artan miktarda veya olağandışı bir akıntı geliyorsa, adet dönemi dışında lekelenme tarzında hafif kanamalar yaşanıyorsa, normalden daha uzun süren veya daha kuvvetli adet kanamaları söz konusuysa, cinsel ilişkiler sırasında ya da sonrasında kanama ya da ağrı meydana geliyorsa ve menopoz sonrası kanama görülüyorsa, vakit kaybetmeden bir hekime başvurulmalıdır.”
Dr. Daştan, rahim ağzı kanserinin Ulusal Tarama Programı içerisinde yer aldığını da vurguladı.
Bu hastalığın önlenmesinde tarama testlerinin önemine dikkat çeken Daştan, “30-65 yaş aralığındaki sağlıklı kadınlar, 5 yılda bir HPV-DNA testi ile taranmaktadır. Bu taramalar, Sağlıklı Hayat Merkezleri, KETEM ve Aile Sağlığı Merkezlerinde ücretsiz olarak gerçekleştirilmektedir. Kırsal ve dezavantajlı gruplar için mobil araçlarla tarama hizmeti sunulmaktadır.” ifadelerini kullandı.
Rahim ağzı kanserinin erken teşhisinin cerrahi müdahale ile mümkün olduğunu belirten Daştan, ileri evrelerde ise radyoterapi ve kemoterapi tedavi seçeneklerinin uygulandığını aktardı.
DSÖ verileri, rahim ağzı kanserinin alınacak önlemlerle dünyada ortadan kaldırılabilecek ilk kanser türü olduğunu ortaya koymaktadır. Bu bağlamda Daştan, “HPV’nin en fazla kanser yaptığı türlerine karşı etkili aşılar mevcuttur. DSÖ, 9-14 yaş grubundaki kız ve erkek çocukları için aşı önerisinde bulunmaktadır. Ayrıca, 30 yaşından itibaren düzenli tarama testleri yaptırılması önem arz etmektedir. Güvenli cinsel ilişki için danışmanlık alınmalı ve sigara kullanımından kaçınılmalıdır. Erkeklerin sünnet olması da önerilmektedir.” diye ekledi.