İnmede İlk 4,5 Saat Hayati Öneme Sahip!
Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İpek Midi, inmenin tedavisinde ilk 4,5 saatin büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Ayrıca, kronik hastalıkların kontrol edilmesi, sigara ve alkolden uzak durulması ve fiziksel aktivitenin artırılmasıyla inme riskinin yüzde 90 oranında önlenebileceğini açıkladı.
Antalya’daki bir sağlık kongresinde AA muhabirine konuşan Midi, inmenin, beyin kanını besleyen damarlardan birinin tıkanması veya yırtılması neticesinde meydana geldiğini ifade etti.
Tıkanma kaynaklı inmelere “tıkayıcı inme”, yırtılma ile oluşan inmelere ise “kanamalı inme” denildiğini belirten Midi, halk arasında beyin kanaması olarak bilinen bu durumun her yaşta görülebileceğini söyledi. İnmenin, bireylerin her altı kişisinden birinin yaşamının herhangi bir döneminde başına gelebileceğini kaydeden Midi, yaşlılarda inmenin görülme olasılığının daha fazla olduğunu, ancak genç bireylerde de benzer vakaların görülebileceğini dile getirdi.
Midi, inmenin belirtileri arasında vücudun bir tarafında güçsüzlük, ani his kaybı, iletişim bozuklukları, baş dönmesi, bulantı, kusma, çift görme ya da görme kaybı gibi durumların yer aldığını açıkladı.
Bu tür belirtilerle karşılaşıldığında, hastaların vakit kaybetmeden ambulans ile en yakın inme merkezine ulaştırılması gerektiğini ifade eden Midi, Sağlık Bakanlığı’nın inme merkezleri ile ilgili bir kayıt sistemi olduğunu belirtti.
“İnmesiz bir yaşam için Akdeniz tipi beslenme tercih edilmeli” diyen Midi, toplumda inmeye dair yanlış bilgilendirmelere de dikkat çekti. İnme geçiren bir hastaya “Soğuk su dökme ya da uyumasını sağlama” gibi yanlış uygulamaların yaygın olduğunu açıkladı. Bu yanlış uygulamalar yerine hastanın en kısa sürede hastaneye götürülmesi gerektiğini belirten Midi, ilk 4,5 saat içinde pıhtının eritilerek tedavi edilebileceği bilgisini paylaştı. Zaman kaybı yaşandığında, hastanın tedavi şansının azalabileceği ve bağımlı hale gelebileceği ifade edildi. Ayrıca, büyük damarlar üzerinde oluşan pıhtıların anjiyo yöntemleri ile alınmasının mümkün olduğunu söyledi.
Inme riskini azaltmak için tansiyon ve diyabetin düzenli olarak kontrol edilmesi, obeziteye karşı dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Midi, günlük 30-45 dakikalık yürüyüşlerin faydasına da dikkat çekti. Bu tür aktivitelerin kolesterol ve diyabetin kontrolüne katkı sağladığını belirten Midi, “Tansiyon ve kolesterol yüksekliğini, diyabet, obezite ve kalp ritim bozukluklarını kontrol altında tutarak, sigara ve alkolden uzak durup fiziksel aktiviteyi artırarak inme riskini yüzde 90 oranında azaltabiliriz. Ayrıca, inmesiz bir yaşam için Akdeniz tipi beslenme tercih edilmeli ve ağır, yağlı yiyeceklerden kaçınılmalıdır” şeklinde konuştu.