Zayıflama iğnelerinin kilo kaybı üzerindeki etkisinin oldukça sınırlı olduğunu belirten Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Alper Öztürk, bu iğnelerin aynı zamanda tiroid kanseri, böbrek yetmezliği, safra kesesi sorunları ve kalp çarpıntısı gibi ciddi sağlık sorunlarını tetikleyebileceği konusunda uyarılarda bulundu.
Zayıflama iğnelerinin esas amacının Tip 2 diyabet tedavisi olduğunu ifade eden Doç. Dr. Öztürk, “Bu iğneler, insülinin kanda etkisini artırarak kan şekerini düşürmeyi sağlarken, kan şekerini yükselten Glukagon hormonunun salgısını baskılar. Ayrıca, midenin boşalmasını geciktirdiği için kan şekerinin hızlı yükselmesini engelleyerek erken doyma hissi yaratır ve iştahı azaltır” açıklamasında bulundu.
Yapılan araştırmaların, 26 haftalık kullanım sonucunda yalnızca ortalama 4 ila 5 kilogram kadar bir kilo kaybı sağlandığını gösterdiğini belirten Doç. Dr. Öztürk, bununla birlikte bulantı, kusma, karın ağrısı, karın şişliği, ishal ve kabızlık gibi sindirim sistemi sorunlarının sıkça görüldüğünü vurguladı. Bu rahatsızlıklar sonucunda hastaların yeterince su tüketememesi, böbrek yetmezliğine yol açma riski taşımaktadır.
Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda ise bu iğnelerin tiroid kanseri gelişiminde rol oynayabileceği gözlemlendi. Doç. Dr. Öztürk, tiroid sorunları ve Multipl Endokrin Neoplazi (MEN) sendromu bulunan bireylerin bu iğneleri kullanmaktan kaçınmaları gerektiğine dikkat çekti. Ayrıca, pankreas iltihabı gibi ciddi sağlık sorunlarına, safra kesesi rahatsızlıklarına ve taş oluşumuna, kalp çarpıntısına ve depresyona da yol açabileceği ifade edildi.
