Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, ‘Yenidoğan Çetesi’, sağlıkta şiddet olayları, kanser tedavisinde genetik teknolojilerin Türkiye’de geliştirilmesi, SGK’nın yerli bilim projelerine katkısı, aile hekimlerine düşen nüfusun azaltılması gibi birçok konuda basın toplantısı düzenledi. Ayrıca 85 yaş üzeri bireylerin kronik hastalıkları için evde ilaç raporu alabilme imkanı, ambulansların renk ayarlamaları ve vakalara daha hızlı ulaşma süreleri, dumansız hava sahası için uygulanan çapraz denetim, çocukların sağlık elçiliği gibi konuları da ele aldı.
Üretken bir sağlık vizyonunun meyvelerini vermeye başladığını belirten Bakan Memişoğlu, bazı kan kanseri türleri için umut verici bir tedavi olan CD19 CAR-T hücre tedavisinin Türkiye’de yerli bir firma tarafından klinik araştırmalarının ve üretim aşamalarının gerçekleştirilmesi için protokol imzalandığını açıkladı. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) ile birlikte ülkemizde artık her türlü ilaç ve tıbbi cihazın yerli imkanlarla geliştirilmesinin mümkün olduğunu ifade etti. Bakan, bu kapsamda çocukluk döneminde görülen tip 1 diyabetin takibi için hayati öneme sahip sensörlerin de yerli olarak üretileceğini ve bu ürünlerin haziran ayında hastaların kullanımına sunulacağını duyurdu.
KANSER TEDAVİSİNDE YERLİ TEKNOLOJİ
Bakan Memişoğlu, Türkiye’nin sağlık hizmetleri alanında önemli bir konumda olduğunu belirterek, “Son 10 yılda sağlık teknolojisi ve bilgi üretimi konusunda büyük çaba sarf ettik. Cumhurbaşkanımızın destekleriyle bu süreci hızlandırabiliriz. CAR-T Cell, kanser tedavisinde oldukça gelişmiş bir yöntem. Bunu Türkiye’de yerli olarak üretmeyi hedefliyoruz” dedi. Bakan, TÜSEB’in sağlık alanında çalışan bir lokomotif olduğunu vurguladı. “Artık Türkiye’de bilim alanında fikir aşamasından başlayarak ticari bir ürün haline getirmek için gerekli alt yapıyı oluşturmuş durumdayız. Bunun ilk örneklerinden biri de CAR-T Cell olacak. TÜSEB, birçok alanda çalışmalara imza atıyor” şeklinde konuştu.
“YENİ MOLEKÜL GELİŞTİRİLMESİNDE YOL ALMAMIZ LAZIM”
Bakan Memişoğlu, Türkiye’nin ilaç üretiminde özgün molekül geliştirme konusunda istenilen seviyeye henüz ulaşamadığını belirtti. “İlk aşama olarak bir protokol imzalayarak 2026 yılına kadar bu tür tedavi yöntemlerini halkımıza ulaştırmayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı. Bakan, TÜSEB’in bilimsel çalışmalarının sosyal güvenlik kurumu tarafından karşılanmasının önemine de değindi. “Bu aşamada kanıta dayalı tıp uygulamalarını devam ettirmek gerekiyor. Bu süreç, hayvan deneyleri ve klinik çalışmalarla ilerliyor” diye açıkladı.
ŞEKER HASTASI ÇOCUKLARA YERLİ SENSÖR
Açıklamalarına devam eden Bakan Memişoğlu, orijinal bir fikrin TÜSEB tarafından kabul görmesi durumunda, klinik çalışmalarda kullanılacak malzemeleri SGK’nın karşılayabileceğini belirtti. “18 yaş altındaki çocuklar için glikoz sensörlerinin sigorta kapsamına alınmasını sağladık. Şu anda yerli sensör üzerinde çalışıyoruz ve bu sensörler haziran-temmuz ayında kullanıma hazır olacak” dedi.
AİLE HEKİMLERİNE TEŞEKKÜR
Aile hekimliğinde hekim başına düşen nüfusun 4 binden 3 bin 500’e indirilmesiyle ilgili de bilgi veren Bakan Memişoğlu, “Hedefimiz, hastalanmadan sağlık koruma çabasıdır. Aile hekimlerinden beklentimiz, bağlı oldukları hastaların sağlığını koruma yönünde sorumluluk almasıdır. Nüfusun hastaneye gitme ihtiyacının azalması, hekim performansının bir göstergesidir” dedi.
