Günümüzde birçok insan, gece uykuya dalmakta zorluk çekme, sık sık uyanma ya da sabahları yorgun kalkma gibi rahatsız edici durumlarla karşı karşıya kalıyor. Uzmanlar, bu tür uyku sorunlarının yalnızca günlük yaşam kalitesini etkilemekle kalmayıp, kalp sağlığı açısından da önemli bir risk oluşturduğunu belirtiyor. Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden Kardiyoloji uzmanı Prof. Dr. Okay Abacı, uykusuzluğun kalp yetmezliği, damar tıkanıklığı ve yüksek kolesterol gibi ciddi sağlık sorunlarının önceden habercisi olabileceğini aktardı. Prof. Dr. Abacı, “Eğer uyuyamıyorsanız, kalbiniz sessiz bir yardım talep ediyor olabilir” diyerek, basit gibi görünen uyku problemlerinin ardında yatan ciddi kalp hastalıklarına dikkat çekti.
“KALP HASTALIKLARI GECELERİ BELİRTİ VEREBİLİR”
Prof. Dr. Abacı, kronik uykusuzluk çeken bireylerin kalp-damar hastalıklarına yakalanma oranlarının belirgin şekilde arttığını ifade etti. Kalp yetmezliği teşhisi konan pek çok hastanın, tanı almadan önce uzun süre boyunca ancak fark edilmeden geçmiş uyku problemleri yaşadığı gözlemlenmiştir. Gece nefes darlığı ile uyanmak, yastık sayısını artırma ihtiyacı duyulması, sabahları yorgun uyanmak ve uykuda çarpıntı gibi belirtiler, kötü bir uyku kalitesinin ötesinde, kalbin tehlikeye işaret eden önemli göstergeler olabilir.
BİLİM NE DİYOR? RİSK NASILDIĞINDAN BÜYÜK
Bilimsel araştırmalar, geceleri altı saatten az uyuyan bireylerin kalp krizi riskinin yüzde 30 oranında artabileceğini ortaya koyuyor. Ayrıca, uyku apnesi yaşayan kişilerde ani kalp durmasının olasılığı daha yüksektir. Uykusuzluk, iltihap seviyesini artırarak damar sertliğine yol açmakta, bu durum da kalp-damar sistemine doğrudan zarar vermektedir. Kötü uyku kalitesi, kötü kolesterol (LDL) seviyesini yükseltirken, iyi kolesterol (HDL) düzeyini düşürme eğilimindedir.
SAĞLIKLI UYKU, GÜÇLÜ KALP: KALP DOSTU ALIŞKANLIKLAR ŞART
Prof. Dr. Abacı, kalp sağlığını korumak amacıyla uyku düzenine, beslenme ve egzersiz gibi diğer sağlık unsurları kadar önem verilmesi gerektiğinin altını çizdi. Uyku sağlığını iyileştirmenin ilk adımı, düzenli bir uyku ve uyanma döngüsüne sahip olmaktır. Haftanın her günü, hafta sonları dâhil aynı saatlerde yatıp kalkmak, vücudun biyolojik saatinin düzenlenmesine yardımcı olur.
Akşam saatlerinde kafein, alkol ve ağır yemeklerden kaçınmak sindirim sisteminin rahatlamasını sağlayarak uykuya geçişi kolaylaştırır. Yatak odasının serin, sessiz ve karanlık olması, elektronik cihazların yatağa gitmeden en az bir saat önce kapatılması ise kaliteli bir uyku için oldukça önem taşır. Uyuyamayan bireyler, yatakta dönmek yerine kalkıp loş ışık altında kitap okumaları veya hafif müzik eşliğinde gevşeme aktiviteleri yapmaları gerektiğini belirten Prof. Dr. Abacı, gün içinde yapılacak uzun şekerlemelerin gece uykusunu olumsuz etkileyebileceğini de ifade etti. Ancak gün içinde kısa ve
