SAĞLIK-SEN, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına dair hazırladığı kapsamlı bir raporu kamuoyuyla paylaştı. Raporda, bölgedeki 38 hastaneden 23’ünün tamamen işlevsiz hale geldiği ve 986 sağlık çalışanının yaşamını yitirdiği bilgisi öne çıkıyor. Bu rakamın 146’sının doktor, 260’ının ise hemşire olduğu belirtilirken, Sağlık-Sen bu raporu Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ile paylaşarak, diğer uluslararası kuruluşlara da ileteceklerini açıkladı.
İsrail’in saldırılarının sağlık hizmetlerini nasıl etkilediğine dair detaylar içeren raporda, ‘Uluslararası Anlaşmalar Çerçevesinde Sağlık Hizmetlerinin Sürekliliği ve Sağlık Çalışanlarının Güvenliği’ konusuna vurgu yapıldı. Sağlık-Sen, raporunda, Gazze’deki sağlık çalışanlarının güvenliği ve sağlık hizmetlerinin devamlılığı gibi insani değerlerin hiçe sayıldığına dikkat çekti. Savaşın, özellikle sağlık tesisleri üzerinde büyük bir yıkım yarattığı ifade edildi.
Raporda, Gazze’deki sağlık sisteminin çöküşüne dair önemli veriler sunuluyor. 38 hastaneden 23’ünün hizmet veremez hale geldiği vurgulanırken, sağlık çalışanlarının acımasız saldırılardan nasıl etkilendiği de aktarıldı. ‘Sağlık çalışanları da bu acımasız saldırılardan etkilenmiş olup, 146’sı doktor 260’ı hemşire olmak üzere 986 sağlık çalışanı vefat etmiştir. Ayrıca, en az 310 sağlık çalışanının da tutuklandığı belirtilmiştir. Bu ciddi çöküş, yurttaşlara sağlanan tıbbi hizmetlerin büyük ölçüde kısıtlanmasına yol açmış ve kısmen faaliyetlerine devam eden hastaneler de yaralılar ve hastalarla dolup taşmaktadır’ denildi.
Basit yaralanmaların bile yaşam kaybına neden olduğu durumların arttığına dikkat çeken rapor, askeri saldırılar sırasında sağlık personelinin gözaltına alınmasının Gazze’deki sağlık sisteminin çöküşüne katkıda bulunduğunu vurguladı.
Rapora göre, Sudan’daki güncel silahlı çatışmalar da sağlık hizmetlerini olumsuz yönde etkileyen bir diğer unsur. Sudan’daki hastane ve sağlık kurumlarına yönelik doğrudan saldırıların uluslararası raporlara yansıdığı, sağlık tesislerinin yüzde 70’inin kullanılmaz hale geldiği ifade edilmektedir. Çatışmalardan uzak alanlardaki sağlık kurumlarının da ciddi etkiler altında kaldığı ve bu durumun, sağlık çalışanlarının hastalara hizmet sunma kapasitesini azalttığı kaydedilmektedir.
Sudan sağlık sisteminin karşılaştığı bu ciddi krizin, hem sağlık çalışanları hem de hastalar için büyük bir tehlike doğurduğu, ayrıca bölgede kolera gibi bulaşıcı hastalıkların da artış gösterebileceği uyarısında bulunulmaktadır.
