İsrail’den sınır dışı edilen Türk aktivist Şuayb Ordu, “Çünkü yüz yıldır bizi parçala, böl, yönet ve yut taktiğiyle ilerliyorlar. Sırayla orada kardeşlerimizi katlediyorlar ve bir gün biz onlar için harekete geçmezsek sıranın bize geleceğinden emin olalım. Bu noktada herkes bu bilince öncelikle davet ediyorum” açıklamasında bulundu.
İsrail‘in alıkoyduğu Madleen gemisinde bulunduğu dönemde gözaltına alınan ve ardından sınır dışı edilen Şuayb Ordu, Bursa’da düzenlenen ‘Direniş Çadırı’ eylemine katıldı. ‘Filistin’de, Lübnan’da, Yemen’de, İran’da Emperyalist ve Siyonist Saldırganlığa Karşı Direnişin Yanındayız’ temasıyla 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda gerçekleştirilen eyleme, eşi Sümeyra Mittelmeer ile birlikte katılan Ordu, burada yaptığı konuşmada, “Ben ön planda Madleen gemisindeki 12 kişiden sadece biriyim. Yıllardır bedel ödeyen, büyük fedakarlıklar yapan yüzlerce kişi olduğunu unutmamalıyız. Onlara buradan selam gönderiyorum. Biz, bu yola çıkarken insanlara cesaret aşılamayı ve Gazzeliler için bir umut olmayı hedefledik. Uzun uğraşlar sonucunda yola çıkmayı başardık. Bu meselede, bu soykırımda ve barbarlık karşısında omuz omuza birlik olmalıyız. Başka türlü bunun bir çözümü yok” dedi.
‘Birbirimize tahammül edip, nasıl birlik olabileceğimizi çözmemiz gerekiyor’
Şuayb Ordu, konuşmasında şu şekilde devam etti:
“Gözlemlerim doğrultusunda, İsrail’in bizi hedef aldığını zaten ağızlarıyla ifade ediyorlardı. Bunun yanı sıra büyük İsrail haritaları ve o haritaları içeren kolyeler gördüm. Bu haritanın üzerinde benim şehrim de yer alıyor. Yarın sıra bize gelecek ve çocuklarımın bu bedeli ödemesini istemiyorum. Huzurlu bir toprak bırakmak istiyorum. Orada bir soykırım yaşanıyor ve bu insanlık dramına sessiz kalmak mümkün değil. En temel motivasyonumuz da bu. Türk halkı olarak, dünya halkları ve özellikle Orta Doğu halkları olarak birbirimize tahammül edip, nasıl birlik olabileceğimizi keşfetmemiz gerekiyor.”
‘Çünkü yüz yıldır parçala, böl, yönet ve yut taktiğiyle ilerliyorlar’
Yüz yıldır bu taktiğin izlendiğini vurgulayan Ordu, “Bir gün biz bu tehditlere karşı harekete geçmezsek, sıranın bize geleceğini biliyoruz. Bu durumdan herkesin haberdar olması gerekiyor. Gittiğim yerlerde, insanlara kim olduklarına bakmadan bu durumu anlatmaya gayret ettim. Ortak hareket edebileceğim herkes benim için kardeş, yoldaş. Bu sayede gördüğüm bazı gelişmeler beni umutlandırdı, bazılarıysa hayal kırıklığına uğrattı” şeklinde konuştu.
Devam eden savaşta insanların birbirine düşman edilmeye çalışıldığını ifade eden Ordu, “Bu süreçte bir yol bulmamız şart. Günümüzde yaşanan olaylar, hala bizi birbirimize karşı kışkırtmaya yönelik. Aynı zamanda hukuki kurallara uyulmadığını görmekteyiz. Maalesef, bu hukuk sadece belirli gruplar için işlemesine rağmen, bizlerin onun gereklerine uyması bekleniyor. Türkiye özgülünde içimizi acıtan durumlar gözlemledim. O konteynerleri gördüğümde içim yanıyor” dedi.
