Dünya

Şam ve SDG’den Tarihi Anlaşma: Yeni Dönem Başlıyor!

Suriye’de Şam yönetimi ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında önemli bir anlaşma imzalandı.

10 Mart tarihinde, geçici yönetimin lideri Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile SDG komutanı Mazlum Abdi, sekiz maddelik bir anlaşmayı onayladı.

Anlaşma kapsamında tüm etnik ve dini azınlıkların haklarının güvence altına alınması, SDG kontrolündeki bölge ve altyapıların Şam’a bağlanması ile SDG’nin Suriye Ordusu’na entegre edilmesi hedefleniyor.

Her iki taraf, anlaşmadaki maddelerin uygulanması için ayrı komiteler oluşturacak ve bunların yıl sonuna kadar devreye girmesi planlanıyor.

BBC Türkçe‘ye açıklama yapan uzmanlar, bu anlaşmanın bir çerçeve oluşturduğunu ve özellikle SDG’nin Suriye Ordusu’na entegrasyonu gibi tartışmalı konuların önümüzdeki süreçte müzakere edilerek çözüme kavuşturulacağını belirtiyor.

Bu gelişmeler, Suriye’deki siyasi durumu nasıl etkileyecek?

Üniter Devlet mi, Federasyon mu?

Kuzeydoğu Suriye’yi büyük ölçüde kontrol eden SDG, 2018 yılında bölgede fiili bir özerk yönetim ilan etmişti.

Bu yönetim, hiçbir ülke tarafından resmi olarak tanınmamaktadır ve IŞİD ile mücadelede ABD’nin desteğini almıştır.

Türkiye, SDG’nin ana yapısını oluşturan Halk Koruma Birlikleri’ni (YPG) “PKK’nın bir uzantısı ve terör örgütü” olarak nitelendiriyor.

Kadir Has Üniversitesi’nden Profesör Doktor Mustafa Aydın, anlaşmanın bir “niyet beyanı” olduğunu ifade ederek, özellikle Kürtlere tanınacak anayasal ve toplumsal hakların netleştirilmesi gerektiğini vurguladı.

Aydın, “Metinde bir bütünleşmeden bahsediliyor, ancak bunun koşulları belirsiz” dedi ve şu eklemelerde bulundu:

“Geçiş hükümeti, Suriye’nin batısında yaşanan gerginliklerden dolayı uluslararası alanda sıkışmış durumda. Onlar da bir çıkış yolu arıyor ve bu anlaşma iyi bir alternatif gibi görünmektedir.”

Çeşitli Suriye çalışmalarını yürüten Ümran Stratejik Araştırmalar Merkezi’nden Ömer Özkızılcık, bu anlaşmanın Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi’ni sonlandırdığını belirtmektedir.

Özkızılcık, “DAİŞ’li mahkumların olduğu kamplar ve hapishaneler devralındığında, YPG’nin SDG’nin varlığı anlamını yitirecektir” şeklinde görüş belirtti.

SDG’nin kontrolü altında 10 bin IŞİD militanı ve 50 bine yakın aile üyeleri tutulmakta.

Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü’nden Cuma Çiçek, anlaşmadaki maddelerin Suriye’nin devlet yapısına dair bir fikir birliği sağlamadığını ifade ediyor:

“Mevcut çerçevenin Kürtlerin özerklik talepleri üzerinde durduğunu söyleyemeyiz. Ancak bunların garanti altına alındığına dair bir tespitte de bulunamayız.”

Çiçek, anlaşmanın Kürtlerin Dürziler, Aleviler, Hristiyanlar ve seküler Sünni Araplarla diyalog zeminini genişlettiğini belirtiyor.

Ankara’nın Görüşü

Türkiye, SDG ile 8 Aralık’tan bu yana çatışmalara tanıklık ediyor.

Ankara, SDG güçlerinin sınır bölgelerinden çekilmesini talep etmektedir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11 Mart’ta yaptığı açıklamada, “Suriye’nin terörden arındırılmasına yönelik atılan adımları doğru buluyoruz” dedi ve “mutabakatın eksiksiz uygulanmasının kazananının” Suriye halkı olacağını vurguladı.

TEP

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu