Meme kanseri, ailesinde benzer bir öykü bulunmayan kadınlarda bile yüzde 20 oranında görülebilen bir hastalık olarak dikkat çekiyor. Meme kanseri tanısı alan bireylerin genellikle yaşadığı en büyük kaygılardan biri, memesini kaybetme korkusudur. Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Kanan Ismayılzada, bu endişenin hastaların aklındaki ilk soruları doğurduğunu belirtiyor. Ismayılzada, “Cerrahi işlem sonrasında memenin estetik durumu hastaların en çok merak ettiği konulardan biridir” dedi.
Geçmişte meme kanseri hastalarına uygulanan geleneksel cerrahi işlemlerin amacı, memedeki tümörün tamamen sağlıklı sınırlarla çıkarılmasının yanı sıra estetik kaygıları da göz önünde bulundurmaktı. Medicana Ataşehir Hastanesi’nden Op. Dr. Kanan Ismayılzada, onkoplastik meme cerrahisinin bu konudaki önemini şöyle açıkladı: “Önceki tekniklerde, kitle çıkarıldıktan sonra bölgede boşluklar ve cerrahi sonrası çökme oluşmaktaydı.”
Koruyucu cerrahi uygulamaları, memenin sadece tümör kısmının çıkarılmasını öngörse de, bu durum genellikle radyoterapi ile devam ediyor. Ismayılzada, “Radyoterapi uygulamaları, memede deformitelere yol açabilmektedir. Onkoplastik tekniklerle bu tür deformitelerin minimum seviyeye indirilmesi mümkün olmaktadır” biçiminde konuştu.
Op. Dr. Ismayılzada, onkoplastik cerrahiden elde edilecek sonuçların hastanın meme hacmi, çıkarılacak tümörün boyutu ve yerleşimi gibi faktörlere bağlı olarak değiştiğini aktardı. “Cerrahın hangi tekniğe daha hakim olduğu da oldukça önemlidir. Uygulanacak tekniğin kapsamını, çıkarılan doku ile meme dokusu hacmi arasındaki oran belirler” dedi.
Meme dokusunun hacminin yüzde 20’si kadar bir tümör çıkarıldığında, komşu meme dokusuyla alan kolaylıkla doldurulabilir. Ancak tümörün hacmi yüzde 20-50 arasında ise, bu durumda karın veya sırt bölgesinden alınan dokularla daha karmaşık teknikler devreye giriyor. “Eğer tümör memenin tamamında, özellikle cilt ve meme başında yaygınsa, o zaman memesin boşaltılıp implantlarla yeniden yapılandırılması gerekecektir” şeklinde açıklamada bulundu.
Cerrahinin zorlukları, onkoplastik tekniğin de çeşitli komplikasyonları olduğunu belirten Op. Dr. Ismayılzada, “Memedeki boşluğun doldurulmasında kullanılan komşu yapılar ve cildin yeterli kanlanmasına dikkat edilmelidir. Yetersiz kanlanma veya damar hasarları, bu dokularda nekroz meydana gelmesine ve doku kaybına yol açabileceği gibi, hastanın sonraki tedavi süreçlerini de olumsuz etkileyebilir. Bu yüzden, doğru hasta seçimi ve tekniğin özenle uygulanması büyük önem taşımaktadır” ifadelerini kullandı.
