Almanya merkezli otomobil devi Mercedes-Benz, otomatik park sistemine yönelik yaptığı güncellemeyle hız performansını artırdı. Bu yenilik, aktif park yardımcısı sisteminin park etme hızını 4 km/s seviyesine taşıdı. Geleneksel otomatik park sistemleri genellikle etkili olmakla birlikte yavaş çalıştığı biliniyor, bu nedenle güncellemenin olumlu bir adım olduğu değerlendiriliyor.
Gelişmiş park teknolojisi, artık park paketi ve geri görüş kamerası ile donatılan E-Serisi, S-Serisi, EQS, EQS SUV, EQE ve EQE SUV modellerinde standart olarak sunulmakta. Sistem, 35 km/s ve altındaki hızlarda hareket ederken aracın her iki tarafındaki park alanlarını otomatik olarak tarıyor ve uygun bir yer bulunduğunda sürücüye ekrandaki “P” simgesiyle bildirimde bulunuyor.
Mercedes-Benz, elektrikli araçların geleceği için önemli çalışmalara imza atmıştı. Şirket, elektrikli otomobil pazarında uzun süredir aktif ve bu alandaki Ar-Ge çalışmalarıyla dikkat çekiyor. Son olarak elektrikli otomobillerin bataryalarındaki voltaj seviyelerini yönetmek için bir güç dönüştürücü kullanıldığı bilgisini paylaştı. Mevcut altyapıda yaşanan sorun, tek bir hücrenin kirlenmesinin veya hasar görmesinin tüm hücre dizisinin verimliliğini etkileyebilmesi.
Mercedes-Benz, bu sorunu çözmek için her bir hücrenin kendi güç dönüştürücüsüne sahip olması amacıyla paralel bir bağlantı yapısı geliştirmeyi planlıyor. Ayrıca, elektrikli araçların güneş enerjisinden daha iyi yararlanması için de özel projeler yürütüyor. Üretici, araçlardaki boyanabilen parçaların tamamını özel nanopartiküllere sahip ince bir fotovoltaik malzeme ile kaplamayı hedefliyor. Böylece açık havada güneşten elektrik üreterek bu enerjiyi bataryalara aktarmayı amaçlıyor. Bu altyapıyla ideal koşullarda büyük menzil artışı sağlanması öngörülüyor.
Fren teknolojisi üzerinde de farklı bir yaklaşım benimseyen Mercedes, frenleri doğrudan elektrik motorlarının içine entegre etmeyi planlıyor. Ayrıca, insan beynine benzer şekilde bilgi işleyebilen bir nöromorfik çip fikrini de gündeme getiriyor. Bu yüksek verimli çip ile dördüncü seviye ve üstü otonom sürüş imkanı sunmayı hedefleyen şirket, gelecekteki araçlarında sürücüye artırılmış gerçeklik temelli bir başlık/gözlük sunmayı da düşünüyor. Araç içindeki kameraların gelişimini sağlayarak her pikselin bağımsız hale gelmesi için çalışmalara devam eden dev üretici, bu sistemlerin büyük bir kısmını 2030 ve sonrasında kullanıma sunmayı planlıyor.
