Sağlık

Regl Ağrısı: Kader Değil, Tedavi Edilebilir!

“Her kadın yaşıyor bunu, abartma!”

“Birkaç gün idare et! Güçlü ol biraz!”

“Ağrı kesici al, biraz dinlen, geçer!”

Bu ifadeler, regl sancısı çeken birçok kadının sıkça karşılaştığı sözlerdir.

Aslında regl ağrısı, vücudumuzun bir alarm mekanizmasıdır ve göz ardı edilmemesi gereken bir durumdur. Bu ağrılar, vücudun bize gönderdiği bir uyarıdır.

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı Op. Dr. Ayşe Duman, ağrı kesici alarak ağrıyı bastırmanın büyük bir yanlış olduğunu vurguluyor. Duman, “Sadece sesi kesersek, uzun vadede daha kronik sorunlarla karşılaşabiliriz.” şeklinde uyarıyor ve birçok kadın hastalığının altında yatan nedenlerin çözüm odaklı yaklaşımların eksikliği olduğunu belirtiyor.

Yapılan araştırmalara göre kadınların %70-80’i regl dönemlerinde ağrı ile karşılaşmaktadır.

Regl dönemi ya da yaygın olarak bilinen adıyla adet kanaması, kadınların fizyolojik döngüsünde bir yenilenme süreci olarak tanımlanır.

Üreme çağındaki kadınlarda her ay yumurtalık rezervleri olgunlaşmakta ve hormonların etkisiyle rahim iç duvarı, olası bir gebeliğe hazırlanmak amacıyla kalınlaşmaktadır.

Döllenme gerçekleşmediğinde ise bu kalınlaşan doku, her ay kanla birlikte vajinal yoldan atılmaktadır.

Op. Dr. Ayşe Duman, regl ağrısının fizyolojik bir acı olmadığını ve normal bir durum olarak değerlendirilmemesi gerektiğini ifade ediyor.

Okul ve iş yaşamından alıkoyan ağrı kabul edilemez

BBC Türkçe‘ye verdiği demeçte Endometriozis ve Adenomyozis Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kale, bu tür ağrıların kadınları okul ve iş yaşamından alıkoyduğu durumlarda altta yatan nedenin çoğunlukla endometriozis hastalığı olduğunu belirtiyor.

Endometriozis, rahim iç dokusunun her ay düzenli bir şekilde vücuttan atılmasından sonra leğen kemiği içindeki boşluklara veya diğer organlara yerleşen dokuların oluşturduğu bir hastalıktır.

Bu doku hormonlara duyarlı olduğu için, regl dönemlerinde bulunduğu bölgede kanama alanları derinleşebilir.

Op. Dr. Ayşe Duman, bu dokunun sıkça yumurtalığın dış yüzeyine yapıştığını ve bu süreçte kistlerin geliştiğini aktarıyor. “O kistin içinde her ay kanayan doku çikolata kıvamına geliyor, bu yüzden biz buna ‘çikolata kisti’ adını veriyoruz.” diyor.

Her 10 kadından 1’i endometriozis hastası

Dünyada yaklaşık 190 milyon kadın endometriozis hastalığı ile mücadele ediyor. Bu hastalık, genellikle üreme çağındaki kadınlarda görülmekte.

Prof. Dr. Ahmet Kale, endometriozisin görülme oranının oldukça yüksek olduğunu ifade ederek, “Kanserleri 100 binde iki gibi oranlarla değerlendiriyoruz. Ancak her 10 kadından biri endometriozis hastası. Bu oldukça yaygın bir durum.” demektedir.

Endometriozisin regl ağrısı dışında pek çok başka semptomu da bulunuyor. Bu hastalığa sahip kadınlar, idrar yaparken, büyük tuvalet sırasında ve hatta cinsel ilişki sırasında yoğun ağrılar hissedebiliyorlar.

Fakat araştırmalar, endometriozis teşhisinin genellikle hastalığın ilk belirtilerinin ortaya çıkmasından itibaren ortalama 7 ila 10 yılda konulduğunu gösteriyor. Bu durum, kadınların uzun süre boyunca hasta olduklarının farkında olmadan ciddi ağrılar çekmelerine yol açabiliyor.

Prof. Dr. Ahmet Kale, hastaların %30 ila %50’sinde infert

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu