Sağlık

Özel Gereksinimli Çocuklar İçin Cinsel Eğitim Şart!

İSTANBUL Kültür Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü akademik kadrosundan Dr. Öğretim Üyesi Fidan Güneş Gürgör Kılıç, özel gereksinimli çocukların cinsel istismardan korunabilmesi için aileler ve öğretmenler tarafından cinsel eğitimin önemle ele alınması gerektiğini belirtti.

Dr. Öğretim Üyesi Gürgör Kılıç, “Cinsel eğitim, bebeklik döneminden yetişkinlik dönemine kadar süren bir eğitimin parçasıdır ve özel gereksinimli bireylerin sağlığı ile güvenliği açısından büyük bir önem taşımaktadır. Bu konular, özel gereksinimli çocuklar için genellikle göz ardı edilebilmektedir. Cinsel gelişim sürecinde desteğe ihtiyaç duyan bu çocuklara bilgi, ebeveynler ve öğretmenler tarafından sunulmalıdır” şeklinde ifadelerde bulundu.

Ayrıca, bireylerin kendi bedenlerini ve cinsel özelliklerini tanımasının yanı sıra karşı cinsi ve sağlık ile üreme haklarını öğrenmeleri gerektiğine değinen Dr. Gürgör Kılıç, bilinçli yetişkinlerin bu süreçteki kritik rolüne dikkat çekti.

Bu süreçte yetişkinlerin üstlenmesi gereken sorumluluklara değinen Dr. Gürgör Kılıç, “Özel gereksinimli bireyler, tipik gelişim gösteren akranları gibi bedenlerine ve karşı cinse yönelik ilgi ve merak duymaktadır. Cinsel eğitim programlarının içeriğinde; beden bölümleri, cinsiyet bilgisi, mastürbasyon, regl, cinsel ilişkiler, flört, arkadaşlık, gebelik, doğum ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar gibi birçok konu yer almaktadır” açıklamasında bulundu.

Dr. Gürgör Kılıç, bebeklik döneminde özel alan kavramının yerleşmesi açısından, bebeğin bezinin herkesin yanında değil, ayrı bir odada ebeveyni tarafından değiştirilmesinin önemine değindi. Tuvalet eğitimi sürecinin de aynı derecede önemli olduğunu belirten Kılıç, bu eğitim sırasında kapının kapalı olması ve çocuğa gerekli ipuçlarının ebeveyn tarafından verilmesinin gerekli olduğunu vurguladı.

‘ÇOCUK İÇİN ÖZEL ALAN OLUŞTURULMALI’

Görsel destekler ve sosyal öyküler ile çocukların eğitilmesine yönelik önerilerde bulunan Dr. Gürgör Kılıç, 3-4 yaşından itibaren ayrı odalarda uyunmasının önemine vurgu yaptı. “Aynı odada bulunma durumu, ebeveyn ve çocuğun birbirlerinin özel alanlarını ihlal etmesine yol açabilmektedir. Eğer evde ayrı bir oda yoksa, anne-babanın odası bir malzeme ile bölünmeli ve çocuk için özel bir alan yaratılmalıdır” dedi.

‘HAYIR DEME BECERİSİ KAZANDIRILMALI’

Özel alan ve toplumsal alan kavramlarının bebeklik döneminden itibaren önemle üzerinde durulması gerektiğine dikkat çeken Dr. Gürgör Kılıç, mahremiyet eğitimi kapsamında nelerin öğretilmesi gerektiğine şu şekilde açıklık getirdi: “Çocuklara özel alan neresi, bu alanda neler yapabilirler, toplumsal alanlar neresidir, burada ne tür uygun davranışlar sergilenmelidir öğretilmelidir. Bu süreç, görsel materyallerle desteklenmelidir. Ayrıca, ‘hayır’ deme becerisi de özel gereksinimli çocuklara kazandırılmalıdır,” diye belirtti.

“Çocuk, istemediğinde herkese hayır diyebilmelidir. İyi ve kötü dokunuş kavramları da bu eğitim içerisinde yer almalıdır. Bunun yanı sıra, çocuğun anne-babası bile öpülmeden önce izin almak üzere sorular sorulması gerektiği vurgulandı. Bu, çocuğun bedeninin kendine ait olduğu bilincini güçlendirir” şeklinde ekledi.

Çocuklar eğitim sürecinde akraba veya tanıdık kişilerle sarılmaya zorlanmamalıdır. Dr. Gürgör Kılıç, “Özel gereksinimli çocuğun tokalaşması ya da uzaktan selam vermesi yeterli olacaktır. Çocuğu zorlay

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu