Kral Charles’ın Kölelik Üzerine Olası Açıklamaları Belli Değil

İngiltere Kralı III. Charles, Samoa’daki Milletler Topluluğu zirvesinde köle ticaretiyle ilgili tazminat ve özür konularının yeniden gündeme gelmesi üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Kral, "Geçmişimizin en acı yönleri yankılanmaya devam ediyor" ifadelerini kullandı.
Kral’ın bu açıklamaları, Kraliyet Ailesi’nin kölelikle ilgili tarihi bağlarının yarattığı baskıyı bir kez daha gözler önüne serdi. Zirve, sömürgecilik ve köleliğin etkilerinin en derin hissedildiği ülkeleri temsil eden liderlerin bir araya geldiği bir platform oldu.
Kraliyet, geçmişteki hatalar için sembolik bir özür veya tazminat verme konusunda kararsız kalırken, Kral’ın şahsi görüşleri bu konuda herhangi bir etkiye sahip değil. Hükümdar, bakanların yönlendirmeleri doğrultusunda hareket etmekte ve bu tür hassas konularda hükümetin çizdiği sınırların dışına çıkamamaktadır.
Bir hafta önce İngiltere Başbakanlığı, Samoa’da yapılacak zirvede tazminat veya özür verilmeyeceğini kesin bir dille belirtmişti. Bu durum, Kralın düşüncelerinin hükümet politikasıyla aynı çizgide olduğunu ortaya koyuyor.
Kral Charles, zirve sırasında "Hiçbirimiz geçmişi değiştiremeyiz" diyerek geçmişe dair sorgulamaları diplomatik bir üslupla yanıtladı. Bu açıklama, Başbakan Keir Starmer’ın "tarihimizi değiştiremeyiz" ifadesiyle paralellik gösterdi.
"Üzgün olmak" kavramı tazminat yükümlülüğünü azaltıyor.
Geçen yıl Kenya’da yaptığı bir konuşmada, Kral, sömürge dönemiyle ilgili yaşanan haksızlıklar için "en büyük üzüntü ve pişmanlık" duyduğunu belirtmişti. Ancak burada da resmi bir özür dilemekten kaçındı.
"Üzüntü duymak" ifadesi, özür dilemekten uzak bir yaklaşım olarak yorumlanıyor. Bu üslup, tazminat yükümlülüğünü gündem dışı bırakıyor ve bu nedenle resmi bir özür yerine geçmiyor. Tony Blair’in 2007’deki açıklaması ise, özür dileme konusunda atılan bir adım olarak kaydedildi.
Tarihsel arka plana göz atıldığında Kraliyet Ailesi’nin durumu karmaşık.
Kral, bu tür meselelerin sembolik bir ifadesi olurken, geçmişe yönelik tazminatlar gündemde olmasa da monarşinin yaşananlardan daha fazla sorumluluğunun olduğu tartışmaları sürüyor.
Tarihçi Prof. Suzanne Schwarz, 19. yüzyılda köleliğin kaldırılmasına yönelik çabaların Kraliyet Ailesi içerisinde bile farklı görüşlerin olduğunu vurguladı. Kral III. George’un yeğeni, köleliğin kaldırılması için önemli bir kampanya yürütmüştü, ancak III. George’un oğlu, ileriye dönük Kral IV. William, köleliğin savunucusu olarak biliniyor.
Kraliyet ve kölelik konusundaki gündem devam ediyor.
Dünyanın farklı yerlerinde kölelik konusunun ele alınması sürüyor. Hollanda Kralı, ülkesinin başbakanıyla birlikte resmi bir özür dilemişti. Ancak Kral Charles için, köle ticaretiyle bağlantılı ülkelerde gerçekleşen ziyaretler ve bu konuda yapılacak açıklamalar hala tartışmalı bir konu olarak belirmekte.
Prens William ve Catherine’in Karayipler’deki gezisi, geçmişteki sömürge bağlantılarına dair tartışmalarla doluydu. Kral, Samoa’daki konuşmasında geçmişi değiştiremeyeceklerini belirterek, bu konuda dersler çıkarılmasına ve eşitsizliklerin düzeltilmesine odaklanmaları gerektiğini ifade etti. Köleliğin mirasıyla ilgili bir konuşmada ise, bu konuyu doğrudan ele almadı.