Fenerbahçe Teknik Direktörü Jose Mourinho, Samsunspor ile 2-2 berabere kaldıkları maçın ardından dikkat çekici açıklamalarda bulundu.
Mourinho, bir basın mensubunun “Levent Mercan’ı neden almadınız?” sorusuna yanıt vererek, “Türkçe bilmiyorum ama artık oynamayan oyunculara alışıyorum. ‘Levent’ dediğinizde, gelecekteki soruları tahmin edebiliyorum. Maçtan önce de ‘Neden Kahveci değil de Tadic oynuyor?’ sorusu gündeme gelmişti. 2-1 öndeydik ve Samsunspor baskı yapıyordu. Duran toplar ve kornerler geliyordu. Boyu 1.88 olan Jaden’in çıkmasının ardından, yerine 1.70 boyunda bir oyuncu koymak sorun yaratır. Yediğimiz gol, sol bekle alakalı bir durumdan kaynaklanmadı. Hakem, aksiyonu bitirip faul verseydi, maç bitmişti” şeklinde konuştu.
Portekizli teknik adam, puan durumuyla ilgili olarak, “Şu anki tablodaki duruma baktığımızda, rakiplerimizle olan fark 2 puan arttı. Bunun sezona etkisini bilemiyorum, çünkü sihirli bir beynim yok. Bodrum ile oynayacağımız maçta 3 puan için mücadele edeceğiz. Yanılmıyorsam bir maçımız eksik ve 8 puan gerideyiz” ifadelerini kullandı.
Mourinho, basın mensuplarının sorularına yanıt verirken, “Bu soruların sorulmasını anlamaya başladım ancak şaşırdığım noktalar var. Neden İrfan Can Eğribayat veya Cenk Tosun’un oynamadığı sorusunu beklerdim. Tadic, benim için son birkaç maçın en iyisi. Sadece attığı goller değil, aynı zamanda takıma sağladığı denge ve organizasyondaki katkıları önemli. Eğer Tadic’in oynamasını istemiyorsanız, bu sizin görüşünüz ama bunun ötesinde daha fazla sebep vermek istemiyorum. Oyuncularımı kameralar önünde analiz etmeyi tercih etmiyorum, onları savunmalıyım. Her gün aynı sorular soruluyor: Oğuz niye oynamadı, İrfan neden kulübedeydi gibi. Kostic’in sol bekte oynayıp oynamamaları hakkında da benzer sorular geliyor. Cevap vermek benim için zor. İrfan kulübedeydi, Tadic oynadı. Sürekli bunun için ağladığınız görünüyor. Şu an Oğuz hakkında da sorular var. Size tavsiyem, maçları etkili bir şekilde analiz etmek olacaktır. En iyi oyuncular bile kritik hatalar yapabiliyor” dedi.
