Korkunç Hava Kazasında Yakıt Anahtarları Şok Etti!

Haziran ayında meydana gelen ve 260 kişinin yaşamını yitirdiği Air India uçak kazasının ön incelemeleri, dikkat çekici bir bulguyu ortaya koydu.
12 yaşındaki Boeing 787 Dreamliner uçağının kalkıştan sadece birkaç saniye sonra her iki yakıt kontrol anahtarının “kesme” konumuna geçtiği belirlendi. Bu durum, motorlara yakıt akışının kesilmesine ve dolayısıyla güç kaybına yol açtı. Normalde bu anahtarların, yalnızca uçağın inişinden sonrasında kapatılması gerektiği ifade ediliyor.
Kazaya ait kokpit ses kaydında, pilotlardan birinin diğerine “neden kesme yaptığını” sorduğu, diğerinin ise “ben yapmadım” yanıtını verdiği duyuluyor. Ancak hangi pilotun hangi ifadeyi kullandığına dair net bir bilgi bulunmuyor.
Kalkış anında yardımcı pilot kontrolü elinde bulundururken, kaptan pilot gözetim yapıyordu. Anahtarlar kısa bir süre sonra tekrar uçuş pozisyonuna getirildiğinde, motorlar otomatik olarak yeniden çalışmaya başladı. Kaza anında motorlardan biri itiş gücünü yeniden kazanmaya çalışırken, diğeri ateşlenmiş ancak henüz güç üretememişti.
Air India uçağı, Hindistan’ın Ahmedabad kentinde bir yerleşim alanına düşmeden önce havada sadece 40 saniye kalabildi. Bu kaza, Hindistan tarihinin en kötü hava kazalarından biri olarak kayıtlara geçti.
Kazanın ardından enkaz ve kokpit kayıtlarını incelemeye başlayan yetkililer, kalkıştan sonraki ilk dakikalarda neler olduğunu anlamaya çalışıyor. Flightradar24 verilerine göre, Air India uçağı açık hava koşullarında 625 feet yüksekliğe kadar tırmanmış, kalkıştan yaklaşık 50 saniye sonra ise konum verisi kaybolmuştu. Cumartesi günü yayımlanan 15 sayfalık rapor ise soruşturmaya ilişkin ilk ipuçlarını içeriyor.
Boeing, General Electric, Air India ve Hindistan sivil havacılık otoriteleri ile ABD ve İngiltere’den gelen uzmanların katılımıyla gerçekleştirilen çok uluslu soruşturma, çeşitli soruları gündeme getiriyor. Uzmanlar, yakıt kesme anahtarlarının standartları açısından son derece sağlam bir yapıya sahip olduğunu belirtiyor.
Bu anahtarlar, yanlışlıkla çalıştırılmamaları için kilit mekanizmalarına sahiptir. Anahtarların çevrilmeden önce yukarı doğru çekilmesi gerekmektedir. Bu güvenlik özelliğinin 1950’lerden beri kullanıldığı biliniyor. Ayrıca anahtarların etrafında, darbelerden korunmalarını sağlayan koruyucu çerçeveler bulunmaktadır.
İsminin açıklanmasını istemeyen Kanada merkezli bir hava kazası uzmanı, BBC’ye yaptığı açıklamada, “Her iki anahtarın tek elle aynı anda çevrilmesi neredeyse imkânsız. Bu yüzden yanlışlıkla kapatılmış olmaları düşük ihtimal” dedi.
Bu durum, Air India kazasına dair özel bir durum yaratıyor. Ohio Eyalet Üniversitesi’nden havacılık uzmanı ve eski kaza araştırmacısı Shawn Pruchnicki, bu anahtarların bir pilot tarafından kasıtlı ya da kazara kapatılması durumunda, “Neden motoru susturan anahtarları çevirdin?” sorusunun ortaya çıkabileceğine dikkat çekti.
Pruchnicki, pilotların olağan dışı bir durum bildirmediğini belirtti. Pilotlar, genellikle yanlış düğmelere basabilecekleri ya da hatalı seçimler yapabilecekleri durumlarla karşılaşabiliyor, ancak burada böyle bir durumu göstermeye yönelik herhangi bir söylem veya belirti yok.
ABD Ulusal Ulaşım Güvenliği Kurulu’nun (NTSB) eski yöneticisi Peter Goelz de benzer hislerde. Goelz, “Kalkıştan çok kısa bir süre sonra bir pilotun yakıt anahtarını kapatmış olması oldukça endişe verici bir bulgu” dedi.
Ses kaydında daha fazla detay olduğuna inandığını belirten Goelz, “Bu durum, kokpitte birinin bu valfleri kapattığını gösteriyor.