Sağlık

Kene Isırıkları Tehlikesi: KKKA Uyarısı!

ADANA Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, kene ısırığı ile ortaya çıkan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) vakalarına dair önemli açıklamalarda bulundu. Köse, “Dünyada KKKA’ya yakalanan kişilerde ölüm oranı yüzde 40’lara kadar çıkarken, ülkemizde bu oran yaklaşık yüzde 5 civarındadır. Ancak insan hayatı söz konusu olduğunda, bu oran da son derece ciddi ve dikkate değer bir durumdur” ifadelerini kullandı.

Yaz aylarının gelmesiyle birlikte kene görünürlüğünün arttığını vurgulayan uzmanlar, özellikle kırsal bölgelerde yaşayan vatandaşları KKKA vakalarına karşı uyarmakta. Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, “Keneler genellikle yaz aylarında görülse de ilkbahardan itibaren vakalarda kayda değer bir artış yaşandı. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi, viral bir enfeksiyondur ve genellikle keneler aracılığıyla insanlara bulaşır. Keneler, virüsü taşıyan hayvanlardan aldıkları kan yoluyla bu hastalığı doğrudan insanlara aktarabilirler” diye belirtti.

‘BU HASTALIK ÖLÜMCÜL OLABİLİR’

Nihat Köse, KKKA’dan korunmak için vatandaşların pikniğe veya doğaya çıktıklarında bazı basit ama etkili önlemler alması gerektiğini ifade etti. “Mesela; paçalarını çoraplarının içine sokmaları, döndüklerinde vücutlarını kesinlikle kontrol etmeleri önemlidir. Eğer vücutta bir kene veya ısırık izi varsa, keneyi çıplak elle değil, mutlaka eldivenle çıkarmak gerekir. Kene, ezilmeden, dikkatli bir şekilde çıkarılmalıdır. Ancak en güvenli yöntem, en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaktır. Orada profesyonel şekilde çıkarılan kene bir Veteriner Araştırma Enstitüsü’ne gönderilerek türü belirlenebilir. Çünkü her kene bu virüsü taşımamaktadır. Özellikle piknik ve doğa yürüyüşlerinin yoğun olduğu yerlerde bu tür kontroller hayati önem taşır. Bu hastalık ölümcül olabilir” şeklinde uyarıda bulundu.

‘KAN EMDİKÇE BÜYÜRLER’

Köse, keneyi ezmeme konusunun da büyük bir önem taşıdığına dikkat çekti. “Eğer kene bilinçsizce tutulup ezilirse, bu durumda kene emdiği kanı geri vererek virüsü vücuda daha kolay yayabilir. Bu nedenle vatandaşlarımızın, keneyle karşılaştıklarında en yakın sağlık kuruluşuna gitmesi ve profesyonel destek alması en doğru yaklaşım olacaktır. Keneler, akla büyük canlılar getirmemelidir. Toplu iğne ucu kadar küçük olan keneler bile vücudumuza tutunabilirler. Kan emdikçe büyüyerek kuru fasulye büyüklüğüne kadar ulaşabilirler. Başlangıçta çok küçük olduklarını unutmamak gerekir. Keneler, uçan parazitler değildir; doğrudan temasla yer alabilirler. Bu nedenle dikkatli olmakta fayda vardır. Açık renkli kıyafetler giymek, üzerinizdeki keneleri daha kolay fark etmenizi sağlayabilir. Unutulmamalıdır ki keneler, bu virüsün taşıyıcılarıdır; insanı ısırdıklarında virüsü vücuda aktarabilirler” dedi.

‘BİLİNÇSİZ MÜDAHALE RİSKİ ARTIRIR’

Köse, “Ayrıca KKKA hastalığını geçiren bir kişinin kanıyla veya virüs taşıyan bir hayvanın kanıyla temasta da bulaş riski vardır. Evcil hayvan sahiplerinin de dikkatli olması gerekmekte; hayvanlarına düzenli kene ilaçları ve parazit aşıları yaptırmaları önemlidir. Doğaya giden kişilerin sinek kovucu sprey veya losyon kullanmaları da faydalı olacaktır. Eğer vücudunuzda bir kene ısırığı varsa, ‘bize bir şey olmaz’ yaklaşımı kesinlikle kabul edilemez. Bir veteriner hekim olarak, virüs taşıyan keneleri dış görünüşlerinden ayırt etmenin mümkün olmadığını belirtmek isterim; mutlaka laboratuvar ortamında incelenmelidir. ‘Bana bir şey olmaz’

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu