KALP krizi dendiğinde genellikle akla gelen ilk belirti göğüs ağrısı olsa da, bu durum her zaman geçerli değildir. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Fatih Yılmaz, kalp krizinin sırt ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı ve mide bulantısı gibi göğüs dışı belirtilerle de kendini gösterebileceğine dikkat çekti. Özellikle kadınlar, yaşlılar ve diyabet hastaları gibi belirli gruplarda bu atipik belirtilerin daha sık görüldüğüne işaret eden Doç. Dr. Yılmaz, bu durumun tanı sürecini zorlaştırabileceğini vurguladı.
Kalp ve damar hastalıkları, hem Türkiye hem de dünya genelinde yaşam kaybına yol açan en yaygın hastalıkların başında gelmektedir. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi’nden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Fatih Yılmaz, Türkiye’de her yıl yaklaşık 300 bin kişinin kalp krizi geçirdiğini belirterek, özellikle son yıllarda genç yaşlarda kalp krizi vakalarında artış gözlemlendiğini ifade etti. Doç. Dr. Yılmaz, bu durumu “Son zamanlarda 30’lu yaşlarda kalp krizi vakaları artış göstermekte. Bunun en sık nedenleri arasında hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme, erken yaşta sigara ve madde kullanımı ile genetik eğilim bulunmaktadır.” sözleriyle açıkladı.
‘DİYABET HASTALARINDA SESSİZ KALP KRİZİ ÖNEMLİ BİR RİSK’
Kalp krizinin farklı belirtilerle tezahür edebileceğini ve en yaygın bilinen belirtinin göğüs ağrısı olduğunu ifade eden Doç. Dr. Yılmaz, hastaların yaklaşık yüzde 20-30’unun kalp krizi geçirirken göğüs ağrısı yaşamadığını belirtti. Yılmaz, “Nefes darlığı, soğuk terleme, mide bulantısı, sırt ya da çeneye vuran ağrılar, kalp krizinin öncüsü olabilir. Özellikle kadınlarda mide bulantısı ve terleme gibi semptomlar daha sık ortaya çıkıyor. Diyabet hastalarında ise ‘sessiz kalp krizi’ olarak adlandırılan, fark edilmeden geçirilen krizler büyük bir risk oluşturuyor. Bu hastalar, kalp krizi geçirdiği halde bunu fark edemedikleri için sonunda kalpte geri dönüşü olmayan hasarlar meydana gelebiliyor. Bunun sonucunda kalp yetmezliği, ritim bozuklukları veya ani ölüm gibi komplikasyonlarla hastaneye müracaat edebiliyorlar.” şeklinde konuştu.
‘GÖĞÜSTEKİ BASKI EFORLA ARTIYORSA DİKKAT’
Doç. Dr. Yılmaz, genç hastalarda da göğüs ağrısı dışında belirtilerin öne çıkabileceğini belirterek, “Örneğin, eforla artan göğüs baskısı, yanma hissi genellikle mide problemleriyle karıştırılabilir. Ancak bu tür belirtiler ciddiye alınmalıdır. Özellikle risk faktörleri bulunan kişilerde bu semptomlar kalp krizine işaret edebilir ve mutlaka bir hekim tarafından değerlendirilmelidir.” şeklinde uyarılarda bulundu.
‘KALP KRİZİNİN İLK SAATLERİ ÇOK KRİTİK’
Kalp krizinde ilk saatlerin, hatta dakikaların son derece kritik olduğuna değinen Doç. Dr. Yılmaz, “Her geçen dakika kalp hasarını artırır. Erken tanı ve hızlı müdahale, kalbin zarar görmesini engelleyebilir. Ani başlayan sırt ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı veya mide bulantısı gibi belirtiler, özellikle diyabet, hipertansiyon, yüksek kolesterol, sigara kullanımı veya ailede kalp hastalığı öyküsü olan kişilerde önem arz eder. Bu nedenle bu belirtiler mutlaka ciddiye alınmalıdır.” açıklamasında bulundu.
‘ŞİKAYETLER GÖZ ARDI EDİLMEMELİ’
Kalp krizinin bilinmeyen belirtilerine karşı dikkatli olunması gerektiğine vurgu yapan Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Fatih Yılmaz, erken teşhisin önemini v
