Hatimoğulları: Demokrasi için acil adım şart!

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin grup toplantısında güncel durum hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
HATİMOĞULLARI’NDAN ÇARPICI DEĞERLENDİRMELER
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Terörsüz Türkiye” vurgusuyla başlayan sürecin devam ettiği bir dönemde, Hatimoğulları dikkat çekici bir açıklama yaptı. Hatimoğulları, “Öcalan’ın yaptığı çağrıdan bu yana ne yazık ki Türkiye’de demokrasi adına olumlu bir adım atılmadığı gibi, daha karamsar bir tablo ile karşı karşıyayız” ifadelerini kullandı.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Hatimoğulları’nın açıklamalarındaki bazı başlıca noktalar şunlardı: “Tarihi çağrı, sadece bir metinden ibaret değildi. Bu çağrı, Türkiye’de yaşayan 85 milyon yurttaşımızın adil ve demokratik bir toplumda yaşaması için yapılmış bir çağrıdır. Ancak iktidar, bu çağrının özünü göz ardı ettikçe ve gerekli adımları atmadıkça, ülkede demokratikleşme süreci engellenmiş olur. Bu tıkanıklığın en belirgin örnekleri arasında HDK’ye yönelik operasyon ile 19 Mart sürecini gösterebiliriz.”
POLİS ŞİDDETİNE KARŞI TEPKİ
Hatimoğulları, 19 Mart’tan bu yana Türkiye halklarının gösterdiği tepkilerin sıradan bir eylem olmadığını vurguladı. Bu tepkilerin sadece bireysel özgürlükler için değil, özgür bir yaşam talep etmek üzere ortaya çıktığını ifade etti. Gençler ve öğrenciler, “Bu ülke bizim” diyerek seslerini yükselttiler. İktidar ise bu yükselen sesleri dikkate almayarak baskılarını artırıyor. Öğrencilere sokak ortasında gerçekleştirilen saldırılara ve işkencelere dikkat çekti. Ayrıca, halka müdahale eden polislerin ödüllendirilmesiyle iç barışın sağlanamayacağına vurgu yaptı.
EĞİTİMDE BASKILARA DİKKAT!
Ayrıca Hatimoğulları, iktidarın eğitim alanındaki baskı politikalarını da eleştirdi. Proje okullarındaki öğretmenlere yönelik yürütülen tasfiyelerin açık bir operasyon niteliği taşıdığını belirtti. Milli Eğitim Bakanı’na seslenen Hatimoğulları, öğretmen atamaları, yönetici görevlendirmeleri ve tayinlerin şeffaf, denetlenebilir ve liyakate dayalı bir şekilde yapılması gerektiğini vurguladı. Sadece öğretmenleri değil, bilimsel eğitime ve Türkiye’nin demokratik geleceğine yönelik bir saldırı olarak gördükleri bu uygulamalara derhal son verilmesi gerektiğini söyledi.
SURİYE ÜZERİNDEN KAYGILAR
Hatimoğulları, Suriye’de HTŞ yönetimi altında yaşanan durumlarla ilgili de kaygılarını dile getirdi. Suriye’deki halkların ve inanç gruplarının dışlandığını ifade eden Hatimoğulları, geçici hükümet ve anayasa çalışmalarında Kürtler, Aleviler ve diğer inanç gruplarının yer almadığını belirtti. Alevilere yönelik süren saldırı ve şiddet politikalarının endişe verici olduğunu ifade etti. Ortadoğu halklarının inkâr, baskı ve şiddet politikalarından bıktığını ve artık barış ile demokratik bir dönüşüm talep ettiğini vurguladı. Baskıcı rejimlerin ya halkların taleplerini dikkate alması ya da krizlerle baş başa kalmayı göze alması gerektiğini ifade etti. Demokrasi ve iç barışı sağlamadan dış müdahaleleri engellemenin mümkün olmayacağını sözlerine ekledi.
