KARDİYOLOJİ Uzmanı Dr. Onur Yıldırım, hipertansiyonun genç bireylerde de görülebileceğine dikkat çekerek, “Hipertansiyon dünyada en yaygın hastalıklardan biridir. Genellikle yaşlılık hastalığı olarak bilinse de, 40 yaş altındaki bireylerde de rastlanmaktadır. 40 yaşın altında meydana gelen hipertansiyona genç yaşta ortaya çıkan hipertansiyon denir. Bu yaş grubunda görülme oranı ise yaklaşık yüzde 9 ile yüzde 22 arasında değişmektedir.” dedi.
Liv Hospital Ankara Kardiyoloji Uzmanı Dr. Yıldırım, hipertansiyon konusuyla ilgili açıklamalarını sürdürdü. Dr. Yıldırım, “Hipertansiyon (HT) dünya genelinde en sık tanı konulan hastalıklardan biridir. Genellikle yaşlılık hastalığı olarak algılansa da, 40 yaş altında da görülmeye başlamaktadır. Bu yaş grubundaki hipertansiyonun oranı, toplumlara göre değişiklik göstermekle birlikte ortalama olarak yüzde 9 ila yüzde 22 arasında seyretmektedir. Genç yaşta görülen hipertansiyonun başlıca risk faktörleri arasında artan obezite ve uyku apne sendromu öne çıkmaktadır. Bu hasta grubunda, yaklaşık yüzde 10 oranında altta yatan nedenlere bağlı faktörler bulunmaktadır. Bu faktörler arasında primer hiperaldosteronizm, renovasküler hastalıklar, tiroit bozuklukları ve feokromositoma yer alır. Genç yaş grubundaki hipertansiyon hastalarında bu durumlar mutlaka incelenmelidir.” şeklinde konuştu.
‘TEDAVİ YAKLAŞIMI KAPSAMLI OLMALIDIR’
Dr. Yıldırım, tedavi süreci hakkında ise, “Bu yaş grubundaki hastaların tedavi yöntemleri yaşlı bireylerin tedavisiyle benzerlik gösterir. Hipertansiyon tedavisi yalnızca ilaç tedavisi ile sınırlı olmamalıdır; yaşam tarzı değişiklikleri ve diyet-egzersiz de önem taşımalıdır. Tuz alımının azaltılması, sigara ve alkol tüketiminin sonlandırılması, kilo kaybının sağlanması tedavi sürecinin temel unsurlarını oluşturmaktadır. Haftada en az 150 dakika aerobik egzersiz yapılması önerilmektedir. Eğer bireyde altta yatan bir patolojik durum söz konusuysa (primer hiperaldosteronizm, renovasküler hastalıklar, tiroit bozuklukları, feokromositoma) bu durumlara yönelik müdahale planlanmalıdır.” ifadelerini kullandı.
‘TANI KONULMASI İÇİN ÖNEMLİ KRİTERLER’
Uzman Dr. Yıldırım, tanı koyma sürecinde dikkate alınması gereken ölçümlere de vurgu yaptı: “Evde ölçülen kan basıncı (HBPM) ortalaması 135/85 mmHg’den büyükse ve 24 saat boyunca takip eden tansiyon aletinde (ABPM) ortalama kan basıncınız 130/80 mmHg’den yüksekse, gündüz değerleri 135/85 mmHg’den ve gece değerleri 120/70 mmHg’den fazlaysa hipertansiyon tanısı alırsınız. Hipertansiyon hastası bireylerin hedef kan basıncı değeri 130/80 mmHg’den düşük olmalıdır. Hipertansiyon gelişimini önlemek için kilo vermek, düzenli egzersiz yapmak ve sigara ile alkol tüketimini tamamen bırakmak gerekmektedir.” dedi.
