Antalya‘nın Kumluca ilçesinde yaşayan Filiz Dönmez (27), 2018 yılında mide bulantısı ve kusma şikayetleriyle gittiği hastanede kronik böbrek yetmezliği teşhisi aldı. Durumu ağırlaşınca 3 ay boyunca hastanede tedavi gören Dönmez, böbrekleri “iflas edince” diyaliz tedavisine başladı. Afyon Kocatepe Üniversitesi İktisat Bölümü’nde öğrenim gören Dönmez, doktorların hastaneye yakın bir lokasyonda bulunması gerektiğini belirtmesi üzerine misafir öğrenci olarak Akdeniz Üniversitesi’ne geçti.
BABASINI BEBEKKEN, ANNESİNİ YAKIN ZAMANDA KAYBETTİ
Zorlu diyaliz sürecine ve hastane süreçlerine rağmen üniversite eğitimini tamamlayan Dönmez, girdiği kamu sınavını kazanarak bir iş buldu. Ancak, yedi yıl boyunca böbrek nakli beklediği sırada, annesine donör olması için tahlil yapıldığında kendisine kanser teşhisi konulmasıyla büyük bir üzüntü yaşadı. Bebeklik döneminde babasını kaybeden Dönmez, bir yıl önce de annesini karaciğer kanserinden kaybetti.
BİR TELEFONLA HAYATI DEĞİŞTİ
Dedesi de donör olmak için başvuruda bulundu ancak onun da kronik kalp yetmezliği teşhisi konmasıyla Filiz Dönmez, kadavra nakil listesine alındı. Diyalize giren genç kadının hayatı, saat 03.00’te gelen bir telefonla değişti. Antalya’daki Yaşam Organ Nakli Merkezi’ne çağrılan Dönmez’e, kadavradan bağışlanan böbrek, merkez müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı liderliğindeki ekip tarafından nakledildi. Dönmez, böbrek yetmezliği nedeniyle zor günler geçirdiğini ve diyalize bağımlı yaşamının sona erdiğini belirtti.
“HALA ALIŞAMADIM NORMAL HAYATA”
Sağlık sorunlarına rağmen üniversite eğitimini başarıyla tamamladığını ifade eden Dönmez, şöyle konuştu: “Bir gün organ çıkacağını hiç beklemiyordum. Gece 03.00’te aradılar. Üç hasta daha vardı, bana uyumlu çıktı. Yedi senedir diyalize o kadar alışmıştım ki nakilden sonra hangi gün diyalize gireceğimi düşünüyorum. Diyaliz alırken yemeklerde kullandığım ilacımı unuttuğumda tedirgin oluyorum. İleri tarihte programım olduğunda ‘o gün diyalizim var mı’ diye kontrol ediyorum. Çünkü benim normal yaşamım böyleydi. Hala normal hayata alışamadım. ‘Ömür boyu makineye bağlı mı olacağım’ diye düşünüyordum, gece çalan telefon, tüm hayatımı değiştirdi. Makineye bağlı yaşamak oldukça zordu. Bana organınızı bağışlayan için dua ediyorum. En büyük sevap, bir insanın hayatını değiştirip onu makineye bağlı olmaktan kurtarmaktır.”
“UZUN ZAMANDIR İDRARA ÇIKMIŞ, NEREDEYSE UNUTMUŞ”
Prof. Dr. Bülent Aydınlı, 30 binden fazla organ bağışı bekleyen hasta bulunduğunu ve bu bağışların yeni hayatlar için kritik
