Güney Koreli otomotiv devi Hyundai, araç dillerinde fiziksel butonların kaldırılmayacağını duyurdu. Şirketin Kuzey Amerika’daki Tasarım Başkan Yardımcısı Ha Hak-soo, insanların bir şeyi hızlıca kontrol etmek istediklerinde ve bunu yapamadıklarında stres yaşadıklarını, bunun da sürücü güvenliği açısından olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirtti.
Yapılan araştırma sonucunda pek çok sürücünün araçlarının özelliklerini fiziksel butonlarla kontrol etmeyi tercih ettiği tespit edildi. Bu doğrultuda, Hyundai yeni modellerinde hem dokunmatik ekranlara hem de fiziksel butonlara yer vermeye devam edeceğini açıkladı. Bu karar, milyonlarca sürücü tarafından olumlu karşılanırken, fiziksel butonların güvenlik ve kullanım kolaylığı açısından daha avantajlı olduğuna dair genel bir görüş olduğunu ifade etti.
Otomotiv sektöründe, Tesla’nın etkisiyle fiziksel butonların sayısının azalması dikkat çekerken, geleneksel otomobil üreticileri bu konudaki duruşlarını gözden geçirmeye başladılar. Öte yandan, Tesla yeni araçlarında vites ve sinyal kolunu tamamen kaldırmış durumda.
Hyundai bünyesinde ise farklı gelecek projeleri üzerinde çalışıldığı belirtiliyor. Örneğin, Hyundai Mobis 2027 sonrası araçlardaki tüm ekranları ve dijital gösterge takımlarını ortadan kaldırma hedefi güdüyor. Bu amaçla ZEISS ile iş birliği yaparak, sürücülere ön camın altında renkli bilgiler sunmayı planlıyor. Bu sistem, sürüş esnasında dikkat dağıtmadan bilgiye erişimi sağlamak için geliştiriliyor ve 2027’de seri üretime geçilmesi bekleniyor.
Ford’un da benzer bir konuda araştırmalar yaptığı biliniyor. Günümüzde birçok araç, sürücülerin gözlerinin yoldan ayrılmadan önemli verileri görmesini sağlamak amacıyla baş üstü göstergeleriyle (HUD) donatılmış durumda. Ford, Ceres Holographics tarafından geliştirilen “HoloFlekt” isimli filmi kullanarak bu teknolojiye yenilik kazandırmayı hedefliyor.
Düzenlenen “Vehicle Display and Interface” konferansında sergilenen bu film, HUD sistemini doğrudan ön cama entegre ederek, mevcut HUD’ların sunamadığı pek çok bilgiyi şeffaf ve renkli bir biçimde gösterebiliyor. Ticari üretime hazır olduğu belirtilen bu teknolojinin Ford tarafından 2026’dan önce kullanılmasına ise kesin gözüyle bakılmıyor.
