Bahçeli’nin El Sıkma Olayı Erdoğan’a Ait Mi?

İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, Devlet Bahçeli’nin Demokrat Partiye yönelik bir el uzattığını, ancak bu elin gerçek sahibinin Recep Tayyip Erdoğan olduğunu ifade etti. Dervişoğlu, Bahçeli’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından etkilenerek bu durumu yaratmış olabileceğini belirtti.
Dervişoğlu, parti genel merkezinde Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ile gerçekleştirdiği yaklaşık bir saatlik basına kapalı görüşmenin ardından, iki lider ortak bir basın toplantısı düzenledi. Bu toplantıda siyasal partilerin değerinin, ağırlıklarına göre değil, özgül ağırlıklarına göre değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Dervişoğlu, Anayasa ile ilgili tartışmaların yaşanacağını ve demokrasi ile hukuk alanındaki olumsuzlukların giderilmesi için siyasi partilerin görüşlerini dile getireceklerini aktardı. Ayrıca, Demokrat Parti ile düzenli olarak bir araya gelerek durum değerlendirmesi yapacaklarını da sözlerine ekledi.
Gazetecilerin yeni bir çözüm süreci hakkında sordukları sorulara yanıt veren Dervişoğlu, konuyla ilgili çeşitli spekülasyonların bulunduğunu, ancak somut verilere ulaşmadan değerlendirme yapmayı tercih etmediğini belirtti. DEV’e uzatılan elin, belki Bahçeli tarafından uzatılmış olabileceğini ifade eden Dervişoğlu, ancak bunun arkasındaki asıl gücün Erdoğan olduğunu yineledi.
Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, gecikmiş bir ziyarette bulunduklarını belirterek Türkiye’nin önemli yapısal sorunlarına dikkat çekti. Uysal, yüzde 50 artı 1 dengesinin, siyasi partilerin ortak hissiyat bağı olan kurumları bir araya getirmesi gerektiğini vurguladı. Siyasetin sorumluluğunun geçmişle benzer kaldığını söyleyen Uysal, mevcut durumda milletin gerçek gündemini tartışmanın mümkün olmadığını kaydetti. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, sadece bir kişinin geleceğini güvence altına almak için ülkeyi belirli bir noktaya sürükleyen bir siyasi aklın etkisi altında olduğunu ifade etti. Uysal, Türkiye’yi bu durumdan kurtarmaları gerektiğini, insanların akılla ve siyasi programla buluşma zorunluluğu olduğunu belirtti. Önümüzdeki süreçte ülkenin karşılaşacağı mesele ve programlar hakkında daha geniş bir perspektif geliştirmek adına sorumluluk almaları gerektiğinin altını çizdi.