Ramazan ayının ilk haftasının sona ermesiyle birlikte milyonlarca emeklinin gözü bayram ikramiyelerine çevrildi. Bu konuda Birleşik Emekliler Sendikası, detaylı bir yazılı açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadeler dikkat çekti:
“EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞINA EŞİTLENMESİNİ İSTİYORUZ”
2018 yılından itibaren emeklilere her dini bayramda bin TL tutarında yardım yapılmaya başlandığı belirtildi. 2024 yılında bu yardımın 6 yılda 3 bin TL’ye çıkarılmasının yanı sıra, bu yardımların kalıcı hale gelmesi gerektiği vurgulandı. Sendika, iki dini bayramda verilen bu yardımın adının bayram ikramiyesi olarak değiştirilmesini ve böylelikle en düşük emekli maaşının 14 bin 469 TL’ye yükselmesini talep ediyor.
“ENFLASYON KARŞISINDA ALIM GÜCÜMÜZ HER GEÇEN GÜN ZAYIFLIYOR”
Özellikle 2008 sonrası emekli maaşlarının düşürülmesi, emeklilerin alım gücünü olumsuz etkiledi. TÜİK’in açıklamalarındaki enflasyon verilerinin baskılanmasıyla birlikte, emeklilerin çoğunluğu orta gelirli yaşam tarzından, toplumun en yoksul kesimi haline geldi. Bu durum, emeklilerin gerçek çarşı-pazar enflasyonu karşısında her geçen gün daha fazla zorluk yaşamasına neden oluyor.
“OCAK ZAMMI CEBE GİRMEDEN ERİDİ”
Ocak ayında yapılan yüzde 15,75 ve yüzde 11’lik zamlar, gıda, akaryakıt gibi temel tüketim ürünlerindeki ani artışlar nedeniyle emeklilerin cebine girmeden eridi. Bu noktada, bayram ikramiyesi olarak verilecek 14 bin 469 lira, emeklilerin yaşadığı zorluklara bir nebze de olsa çözüm olmayı vaat ediyor.
“YOLSULLUĞUN FATURASINI EMEKLİLER ÖDEMESİN”
16,3 milyon emekli adına, cumhurbaşkanına ve iktidara seslenen sendika, mevcut politikaların emeklileri yoksullaştırdığını belirtti. Bu derin yoksulluğun faturasını emeklilerin ödemek istemediğini ve bu durumun giderilmesi gerektiğini vurguladı.
“İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ”
Sendika, yıllarca ödendiği primler karşılığında emeklilerin haklarının iade edilmesi gerektiğini savunarak, insanca ve onuruna yaraşır bir yaşam talep ettiklerini ifade etti. Emeklilerin, ülkenin kalkınmasına en fazla katkı sağlayan kesimlerden biri olduğunu ve dolayısıyla bu yaşam standardını sonuna kadar hak ettiklerini öne sürdü.
