Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD), üyelerinin markalaşma süreçlerine destek olmak amacıyla önemli bir etkinlik düzenledi. Milano Istituto Marangoni’de moda tasarımı eğitimi alan ve Paris INSEEC’te lüks marka yönetimi üzerine yüksek lisans yapan Serra Özsoy Karagülle, EGİAD tarafından gerçekleştirilen “Uluslararası Markalara Güncel Yaklaşımlar” seminerinde iş dünyasıyla bir araya geldi.
Serra Özsoy Karagülle, uluslararası moda markalarında edindiği tecrübeleri ve ödüllü projeleriyle katılımcılara kapsamlı bir sunum gerçekleştirdi. Seminerde, marka kavramı, marka değeri, marka kimliği, marka tüketiminin geleceği gibi konulardan yeni medya ve dijital pazarlama kanallarına kadar geniş bir yelpazede günümüz marka dünyasının dinamikleri masaya yatırıldı. Etkinliğe katılan EGİAD üyeleri, markalarını büyütmek ve modern yaklaşımlarla yeniden şekillendirmek adına değerli bilgiler edindi. Küresel markalar, müşteri tabanı genişletme, rekabet avantajı elde etme, marka bilinirliği ve trend analizi gibi konular derinlemesine değerlendirildi.
EGİAD Başkanı Kaan Özhelvacı, seminerde yaptığı konuşmada, markalaşmanın günümüz iş dünyasında artan önemini vurguladı. Özhelvacı, markanın sadece bir logo ya da isimden ibaret olmadığını; aynı zamanda bir değerler bütünü, iletişim dili ve uzun vadeli büyüme aracı olduğunu ifade etti. “Markalaşma, ürün ve hizmet tanıtımının ötesinde, işletmelere değer katan ve uluslararası rekabette farklılaşmalarını sağlayan bir stratejik güçtür. Güçlü markalar, müşteriyle güvene dayalı bir ilişki kurar ve bu durum sadakati artırır, sürdürülebilir başarıyı beraberinde getirir. Kaliteli bir marka imajı, pazar dinamiklerinde fark yaratır ve satışların yükselmesine yardımcı olur.” şeklinde konuştu. Özhelvacı, İzmir’in güçlü bir üretim ekosistemine sahip olduğunu belirterek, bu potansiyelin küresel bir marka kimliğine dönüştürülmesi için genç iş insanlarının vizyon geliştirmesinin önemine dikkat çekti.
Küreselleşme çağında markanın, işletmeleri dünya standartlarına taşıyan en güçlü strateji olduğuna dikkat çeken Özhelvacı, Türk markalarının daha cesur adımlar atmaları gerektiğine işaret etti. Markalaşmanın sadece işletmelere değil, aynı zamanda ülke ekonomisine de büyük katkı sağladığını belirterek, “Yüksek marka değeri olan ürünlerin ihracat fiyatları diğerlerine göre daha yüksektir. Bu da markalaşmanın ihracat hacmini ve gelirlerini artırma konusunda önemli olduğunu gösteriyor” dedi. Türkiye’nin en değerli markalarının sıralamasını referans alarak, Türk Hava Yolları’nın 2,27 milyar dolarlık marka değeri ile lider konumda olduğunu açıkladı. Arçelik ve İş Bankası’nın ardından gelen değerlerle birlikte, Türkiye’nin en değerli 125 markasının toplam değerinin 17 milyar dolara ulaştığını vurguladı.
Marka değerinin yükseltilmesi gerektiğine de dikkat çeken Özhelvacı, piyasa değeri ile marka değeri arasındaki farkı da hatırlattı. Piyasa değerinin şirketin maddi varlıkları üzerine kurulu olduğu, marka değerinin ise algı, güven ve sadakat gibi soyut unsurlardan oluştuğu dile getirildi. Bu bağlamda, markalaşmanın stratejik bir yatırım olduğu ve ülkemizin bu konuda daha fazla çaba göstermesi gerektiği sonucunu ortaya koydu. Ayrıca, Fransa gibi ülkelerin lüks ve premium markalarda sağladığı katma değer farkını da katılımcılarla paylaşmayı ihmal etmedi.
– İZMİR
