MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün Türkgün Gazetesi’nde yayınladığı yazısında, “Milli kaynaklarımızı sömüren terörü gündemimizden tamamen çıkaracağız. Hedefimiz ‘Terörsüz Türkiye‘ anlayışıyla gerçeğe dönüşecektir. Terörsüz Türkiye hedefine ulaşma çabaları sürerken, Türkiye önemli bir eşiği aşmak için milli, sosyal ve siyasi titizlikle faaliyetlerini yürütmektedir.” dedi.
Bahçeli, “Ya terör ya demokrasi; ya silah ya siyaset” anlayışının, silahsız ve terörsüz bir Türkiye’de siyasetin ve siyasi partilerin nasıl bir yol izlemesi gerektiğini gündeme getirdiğine dikkat çekti. “Terörsüz Türkiye, geçmişte olanları normalleştirmekten öte, tüm eylemleriyle terörü lanetlemek ve bunu hayatın her alanından ve zihinden silmek demektir.” ifadelerini kullandı.
“TEMEL MOTİVASYON TÜRKİYE CUMHURİYETİNE DUYGUDAŞLIKTIR”
Bahçeli, tam demokrasinin ancak sağlıklı bir zihinsel ve sosyal iklimde gelişebileceğini vurguladı. Türkiye partisi olmanın, siyaset ekseni, sosyal etkileşim boyutu ve TBMM’ye yansımalarının, toplumsal uzlaşı ve uyum meselesi ışığında değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. “Türkiye partisi” kavramının, Türkiye Cumhuriyeti’ne, ortak tarih ve kültürüne olan bağlılık ve duygudaşlık üzerine inşa edildiğini ifade etti.
Bu çerçevede, bütün siyasi partilerin öncelikle şiddetten arınması, silahlı örgütlerle olan ilişkilerini tamamen kesmesi ve demokratik meşruiyet üzerinden siyaset yapması gerektiğinin altını çizdi. Türkiye partisi olmanın, etnik ya da bölgesel temelli bir hareketten ziyade, ülke genelinde geniş kitlelere hitap eden bir yapıya dönüşmek anlamına geldiğini kaydetti. Ayrıca, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve barışçıl siyasetin ön planda tutulmasının zorunlu olduğunu ifade etti.
“MECLİS, SİYASET VE TOPLUM ARASINDAKİ UYUM BÜYÜK ÖNEM TAŞIR”
Dünyanın farklı kesimlerinden vatandaşların siyasi süreçlerde ve partiler içinde temsil edilmesinin sağlanması gerektiğini vurgulayan Bahçeli, etnik ve mezhepsel kimliklerin ötesine geçen bir söylem geliştirilmesinin önemine değindi. Meclis, siyaset ve toplum arasındaki uyumun, Türkiye’nin ortak değerlerine ve bir arada çoğulculuk ilkesine dayanarak sağlanması gerektiğini belirtti. Siyasi hareketlerin, kapsayıcı ve toplumun tamamına hitap eden bir dil geliştirmeleri gerektiğini savundu.
“HER PARTİ TÜRKİYE PARTİSİ OLMALI”
Türk siyasetinde aktif olan her partinin, Türk milletine ve Türkiye’ye ait olduğunu hatırlatan Bahçeli, “Her parti Türkiye partisi olmak zorundadır.” dedi. Milli ve manevi değerlerin kabul edilmesi ve toplumsal merkezde ifade edilmesinin gerekliliğini vurguladı. Ayrıca, siyasi partilerin kuruluş ve hedeflerinin Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesiyle çelişmemesi gerektiğini ifade etti.
Türk siyaset arenasında, tüm anlaşmazlıkların çözülmesi için diyalogların yeniden tesis edilmesi gerektiğinin altını çizen Bahçeli, yerel ve yöresel farklılıkların Türk kültürü içinde bir zenginlik olarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Türk ve Türkiye yüzyılında, toplumsal yaraların sarılması ve köklü çözümlerle buluşulması için ortak bir hedefte buluşulmasının önemi vurgulandı.
Bahçeli, Türkiye partisinden beklenen somut hedefleri şu şekilde sıraladı:
- Türk devletinin kuruluş ilkelerine ve Cumhuriyetin temel niteliklerine bağlılık.
- Türkiye’nin hukuk düzenine uygun hareket etme.
- Ortak tarih, kültür ve medeniyet vurgusu, birlikte yaşama
