Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, “Asgari Ücret Tespit Komisyonunun mevcut yapısı devam ettiği sürece biz orada bulunmayacağız. Komisyonda yer alanlardan ziyade yapısına itirazımız var” dedi.
HAK-İŞ Konfederasyonu’nun geleneksel hale gelen 12. Basın İftarı ‘Emeğin Evrensel Gücü HAK-İŞ’ temasıyla düzenlendi. Programda basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Arslan, Asgari Ücret Tespit Komisyonu‘nun yapısı, vergi sistemi ve Kamu İşçisi Çerçeve Protokolü süreci gibi pek çok konuya değindi.
Arslan, HAK-İŞ Akademisi’nin 2024 yılına yönelik hazırladığı raporları kamuoyu ile paylaştığını hatırlatarak, “Vergi raporunda refahın adil paylaşımında yaşanan sorunların, vergilerin toplanmasına rağmen gelir adaletsizliğini çözmeyeceğini belirttik. Türkiye’deki gelir dağılımı adaletsizliğini vurguluyoruz. Gelişmiş ülkelerde en alt yüzde 10 ile en üst yüzde 10 arasındaki gelir farkı 8 ile 10 kat iken, Türkiye’de bu fark 50 katın üzerine çıkmış durumda. Bu durum, yüksek enflasyon dönemlerinde daha da belirginleşiyor. Gelir dağılımı adaletsizliği açısından OECD ülkeleri içinde en kötü dördüncü ülkeyiz” şeklinde konuştu.
Arslan, vergi sisteminin yeniden yapılandırılması gerektiğini savunarak, daha adil bir vergi sisteminin gerekliliğine dikkat çekti.
Örgütlenme konusunda yaşanan zorluklara da değinen Arslan, “Sendikalaşma oranı düşüş gösteriyor. Önceki rakamlar yüzde 15 iken şimdi yüzde 14.9’a geriledi. Oysa Türkiye’de çalışan sayısı ve üretim artışı devam ediyor. Sorunların çözümü için 2024 yılında TÜRK-İŞ, DİSK ve HAK-İŞ olarak ortak bir platform kurduk. Mitinglerle bu sorunları parlamentoya taşıdık. Üç konfederasyon olarak, vergi, emeklilik ve örgütlenme konularında taleplerimizi acil bir şekilde çözmeye gayret ettik” ifadelerini kullandı.
Asgari Ücret Tespit Komisyonuna yönelik eleştirilerde bulunan Arslan, komisyondaki yapının değişmesi gerektiğini belirterek, “Asgari ücret belirlenirken işçilerin talepleri hiç bir zaman gerçekçi olmuyor. Bunun sebepleri sadece komisyonda yer alanlara yüklenemez” dedi. Arslan, Türkiye’de asgari ücretin genel bir ücret haline geldiğini vurgulayarak, asgari ücretin gelişmiş ülkelerdeki örneklerine de dikkat çekti.
Asgari ücretin belirlenmesi sürecinde daha kapsayıcı, geniş katılımlı ve demokratik bir yaklaşım gerektiğini ifade eden Arslan, şöyle devam etti: “Gelişmiş ülkelerde asgari ücret belirlemede işçi ve işveren tarafları bir araya geliyor ve bağımsız kişiler sürece dahil ediliyor. Türkiye’nin bu yapıyı oluşturması gerekiyor” dedi.
Mevcut Asgari Ücret Tespit Komisyonu yapısının değişmemesi durumunda orada yer almayacaklarını yineleyen Arslan, “TÜRK-İŞ’in yerine katılmamız bir anlam taşımıyor, asıl sorun komisyondaki yapıdır” açıklamasında bulundu.
Arslan, kamu toplu iş sözleşmeleri sürecine de değinerek, “Şu anda 30-32 bin lira ikramiye hariç alan arkadaşlarımız var. Yüzde 100’e yakın bir artıştan bahsederken, bu sadece bir taslaktır ve müzakerelerin ilerleyişine göre şekillenecektir. İki konfederasyonun ortaklaşa belirlediği bu talepler ciddi bir çalışmanın ürünüdür” diye konuştu.
İşçilerin taleplerinin gerçekçi olduğunu vurgulayan Arslan, “Bu rakamlara olumlu yanıt vermeleriyle büyük bir fedakarlık yaptıklarını görmekteyiz” dedi.
