Dermatoloji Uzmanı Doç. Dr. Erkin Pekmezci, son günlerde artış gösteren uyuz vakalarına dikkat çekerek halkı uyarıyor. Uyuzun, doğrudan temas yoluyla bulaşan bir hastalık olduğunu ve esas olarak yoğun kaşıntıyla belirti verdiğini belirten Dr. Pekmezci, “Eğer kollarda, ellerde, dirseklerde veya karın bölgesinde kaşıntı ve kızarıklık yaşıyorsanız, uyuz olma ihtimaliniz bulunuyor. Bu hastalığın vakaları her geçen gün artış göstermekte” şeklinde konuştu.
Medipol Üniversitesi Sefaköy Hastanesi’nde görevli Dr. Pekmezci, uyuzun son birkaç yılda Türkiye’de oldukça yaygınlaşan salgın hastalıkların başında geldiğini ifade etti. Uyuzun paraziter bir hastalık olduğunu vurgulayan uzman, “Uyuz, insandan insana temas yoluyla bulaşır. Bu nedenle bir aile üyesinin uyuz olması, diğer aile bireyleri için de risk oluşturur. Bu sebeple belirtilerin dikkatlice izlenmesi büyük önem arz eder” dedi.
Dr. Pekmezci, uyuzun yoğun kaşıntı ile kendini gösterdiğini aktararak, “Uyuz, vücutta kaşımaya bağlı sıyrıklar ve kırmızı noktalar şeklinde ortaya çıkar. Özellikle sıcak bir ortamda yatıldığında kaşıntı şiddetlenebilir ve bu durum kişiyi uykusundan uyandırabilir. Aile içinde bir uyuz vakası tespit edildiğinde, tüm aile bireylerinin tedavi edilmesini öneriyoruz. Hastalığın kuluçka süresi genellikle bir hafta ile bir ay arasında değişmektedir” diye ekledi.
Tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Dr. Pekmezci, “Uyuz tedavisinde iki ana yöntem bulunuyor. Bunlar dışarıdan uygulanan ilaçlar ve ağız yoluyla alınan ilaçlar olarak sınıflandırılır. Dışarıdan kullanılan ilaçlar genellikle permetrin ya da kükürt içeren karışımları içerir. Ancak bu tedavi şekli zorlayıcı olabileceği için, ağız yoluyla aldığımız ilaçları tercih ediyoruz, zira uygulaması daha pratiktir” şeklinde konuştu.
Bebekler ve yaşlılardaki uyuz belirtilerine de değinen Dr. Pekmezci, “Bebeklerde ve yaşlılarda hastalık farklı bir seyir izleyebilir. Yaşlılarda ciltte belirgin bir rahatsızlık görülemeyebilir; çoğunlukla yalnızca kaşıntı hissedilir ve bu durum cilt kuruluğuna bağlanabilir. Bebeklerde ise, avuç içi, ayak tabanı ve kafa derisinde kırmızı döküntüler ya da yaralar görülebilir. Bu süreç dikkatli bir şekilde takip edilmelidir” dedi.
