Alzheimer’de Virüs Teorisi: Yeni Umutlar

.
Uzun yıllardır Alzheimer hastalığının olası nedenleri ve tedavisi üzerinde çalışan Prof. Ruth Itzhaki, dünya genelinde yaklaşık 57 milyon kişinin maruz kaldığı bu sorunu çözmek adına önemli bir adım atma peşinde.
Demans türlerinden biri olan bu beyin hastalığı, bireylerin hafızalarını ve kimliklerini olumsuz yönde etkiliyor.
Birleşik Krallık’ta yer alan Manchester Üniversitesi’nde görevli Prof. Itzhaki, yaygın virüslerin Alzheimer hastalığının ortaya çıkmasında etkili olabileceğine dair şüpheleri araştıran öncü sinirbilimcilerden biri olarak dikkat çekiyor.
Ancak bu süreç oldukça zorlu geçmiş.
Prof. Itzhaki, “Bilimsel makalelerimizi kabul ettiremiyor, akademik dergilerde yayınlayamıyorduk. Bu durum, yeni araştırmalara finansman bulmamızı zorlaştırdı. Yetersiz maddi kaynaklarla çalışmalarımızı sürdürmek de oldukça güçtü,” ifadelerini kullanıyor. Ayrıca, Oxford Üniversitesi Nüfus Yaşlanması Enstitüsü’nde de çalışmalarına devam ediyor.
Gelişen süreçte, “Eğer o dönemde daha fazla ilgi görseydik, bugün demansın sebepleri ve bununla başa çıkmanın en etkili yolu hakkında çok daha fazla bilgi sahibi olabilirdik,” diyor.
Son dört yıl içerisinde ise ivme kazanmış durumda.
Virüs enfeksiyonlarını hedef alan aşılar ve antivirallerin Alzheimer’ı önlemek için klinik denemeleri, bu alandaki çalışmalara katkı sağlamaya başlamıştır.
Enflamasyonun Etkisi
Otuz yıl önce ortaya atılan Amiloid Şelalesi Hipotezi, Alzheimer hastalığına dair önemli bir açıklama olarak kabul ediliyor.
Bu hipotez doğrultusunda, beyinde meydana gelen enflamasyon (yangı), beta-amiloid adı verilen bir proteinin birikmesine yol açıyor.
Böylece bulutumsu plak veya kümeler oluşmakta ve bu durum, sinir hücreleri (nöronlar) arasındaki iletişimi bozuyor.
Beyinde bulunan bir diğer protein olan Tau da bu birikimlerden etkilenerek nöronların içinde düğümleniyor.
Tau proteini, normalde nöronların yapısını koruyarak etkili bir iletişim olanağı sağlıyor.
Plak ve düğümlenmiş Tau proteininin birlikte etkileri, sinir hücrelerinin işlevini bozarak ölümüne neden olabilmektedir. Bu durum, hafıza kaybı, muhakeme güçlüğü, ruh hali değişiklikleri ve Alzheimer’ın diğer belirtileriyle kendini göstermektedir.
São Paulo Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görev yapan araştırmacı nörolog Roberta Diehl Rodriguez ise, “Bu iki proteinin beyinde nasıl biriktiğini hala tam olarak bilmiyoruz,” diye belirtiyor.
Virüsler Demansı Tetikleyebilir mi?
Günümüzde virüslerin, vücutta uzun süre uyku halinde kalabildiği ve yeniden aktif olabildiği bilinmektedir.
Kırk yıl önce Prof. Itzhaki, insan beynindeki herpes simpleks virüsü tip 1’in genetik yapısıyla ilgili ilk araştırmayı başlattı. Bu virüs, uçuğa sebep olan oldukça yaygın bir virüstür ve nüfusun yaklaşık %70’inde bulunduğu düşünülmektedir.
Prof. Itzhaki’nin bu öncü çalışmaları, virüsü beyinde bulmanın ilk örnekleri arasında yer aldı. Daha önce merkezi sinir sisteminin bu virüslerden korunan bir bölge olduğuna inanılıyordu.
Prof. Itzhaki, “Hayat boyunca herpesin yeniden aktif hale gelmesinin, sinir hücrelerinde hasara ve sonuç olarak bu hücrelerin ölümüne yol açacak bir dizi olayı tetikleyip tetiklemeyeceği konusunda spekülasyon yaptık,” ifadelerini kullanıyor.
Araştırmacılar, hem Alzheimer teşhisi almış hem de yaşamları boyunca bu hastalığa yakalanmamış bireylerin beyin