Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, “Krizlerin çözümünde uzlaştırıcı ve istikrarlaştırıcı bir güç olarak Türkiye, geçmişte olduğu gibi günümüzde de bölgesel ve küresel sorunların çözümünde güçlü bir müttefik, belirleyici bir aktör ve bu sorunların çözümü açısından gerçekten bir kutupbaşı olacaktır.” diye belirtti.
Altun, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından Rixos Tersane İstanbul’da gerçekleştirilen Uluslararası Stratejik İletişim Zirvesi 2024’ün (Stratcom Summit 2024) açılışında konuşma yaptı. Stratcom’un stratejik iletişim alanında küresel bir çekim merkezine dönüştüğünü ve küresel strateji iletişim duayenlerinin buluştuğu önemli bir platform haline geldiğini ifade etti.
Forumun bu yılki temasının “İletişimde Yapay Zeka: Eğilimler, Tuzaklar ve Dönüşüm” olduğunu aktaran Altun, yapay zekanın modern iletişim ekosisteminin vazgeçilmez bir gerçeği haline geldiğini vurguladı. Forumda yapay zeka konusunun detaylıca ele alınacağını belirtti.
Yapay zeka teknolojilerine yapılan yatırımların hızla arttığını ifade eden Altun, küresel teknoloji firmaları, start-uplar, üniversiteler ve hükümetlerin bu alanda milyarlarca dolarlık fonlar sağladığını kaydetti. Yapay zeka yatırımlarının 200 milyar dolara yaklaştığını ve bu yatırımların her geçen gün artığını söyledi. Bu konuda sağlık, finans, eğitim, e-ticaret, üretim, askeri alanlar ve medya-iletişim sektörü gibi pek çok alanda yapay zeka uygulamalarının hızlandığını dile getirdi.
İletişim ve medya sektöründe, yapay zekanın büyük veri analizi, kullanıcı deneyimlerinin değerlendirilmesi ve içerik üretiminde yoğun bir şekilde kullanıldığını aktaran Altun, kullanıcıların da bu süreçte aktifleştiğini belirtti. Yapay zeka modellerinin ve ajanlarının yardımıyla kullanıcıların doğrudan bu süreçte rol almaya başladığını kaydetti. Yine 2024 itibarıyla dünya genelinde 500 milyondan fazla insanın yapay zeka tabanlı uygulamaları aktif bir şekilde kullandığını vurguladı.
Toplum üzerinde büyük bir etki yaratan bu dönüşümün, beraberinde huzursuzluk ve karmaşayı da getirdiğine dikkat çeken Altun, yapay zekanın beraberinde fırsatlar ve tehditler barındırdığını vurguladı. Teknolojik yeniliklerin toplumsal gerçeklikten bağımsız olamayacağını ifade eden Altun, insanın nesne haline geldiği bir teknolojik determinist yaklaşımın sorunlu bir düşünce biçimi olduğunu savundu.
Altun, bu iki anlayışın da teknoloji-toplum ilişkilerini açıklamada yetersiz kaldığını belirterek, insanlığın tarihselik, kültürel zenginlik ve toplumsal varoluş üzerine cesur ve dikkatli bir yaklaşım sergilemesi gerektiğini belirtti.
Bu sürecin beraberinde gelen meydan okumaların sadece bilginin üretimi ve dolaşımını etkilemediğini, aynı zamanda sistematik dezenformasyonların artışına da yol açtığını kaydetti. Altun, insanlığı tehdit eden dezenformasyonun, demokrasi krizlerine, bireysel özgürlüklerin kısıtlanmasına ve toplumda korku ikliminin yükselmesine neden olduğunu ifade etti.
Dezenformasyonun bir hakikat krizini beraberinde getirdiğine dikkati çeken Altun, günümüzde yapay zeka teknolojileriyle bu krizin daha da derinleştiğini vurguladı. Artık tek tuşla oluşturulan sentetik içeriklerin sosyal ağlarda hızla yayıldığını, deepfake teknolojisi sayesinde video ve ses kayıtlarının gerçekçi bir şekilde manipüle edilebildiğini kaydetti.
Yapay zeka teknolojilerinin mevcut durumda güçlünün çıkarlarına göre konumlandığını söyleyen Altun, bu teknolojilerin adaletin artırmasına değil, mevcut eşitsizliklerin sürdürülmesine hizmet etmemesi gerektiğini dile getirdi. Türkiye’nin bu bağlamda hem ulusal hem de uluslararası düzey
