(ANKARA) – Bugün Paris’te gerçekleştirilecek olan “Lübnan Halkına ve Egemenliğine Destek İçin Uluslararası Konferansı” kapsamında, Lübnan için en az 500 milyon avroluk acil insani yardım toplanması ve ateşkes sağlanması amacıyla çeşitli girişimlerde bulunulması bekleniyor.
Fransa, Lübnan’a yönelik insani yardımları desteklemek amacıyla düzenlenen bu konferansa ev sahipliği yapacak. Etkinlikte 70 delegasyon ve 15 uluslararası kuruluş temsil edilecek, ancak katılımcı bakan ve üst düzey temsilcilerin sayısı oldukça sınırlı olacak.
Lübnan Başbakanı Necip Mikati ve yardımlaşma alanında önemli rol oynayan bazı bakanlar toplantıya katılacak. İlgili konferansa İsrail ve İran davet edilmedi. Konferansın açılışı, dünkü görüşmesi sırasında Mikati ile bir araya gelen Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron tarafından yapılacak.
“500 milyon avro yardım hedefleniyor”
Fransa Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, konferansın amacı doğrultusunda 500 bin ile 1 milyon arasında yerinden edilmiş kişiye yardım ulaştırmak için en az 500 milyon avro toplanması hedefleniyor. Lübnan, krizle başa çıkabilmek için aylık 250 milyon dolara ihtiyaç duyduğunu belirtmişti.
Toplantıya katılan uluslararası delegasyonlar, güney Lübnan’daki askeri birliklere yönelik 2006 tarihli 1701 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına atıfta bulunarak, bölgedeki çatışmaların son bulması gerektiğini vurgulayacak. Bunun yanı sıra, iç istikrarı sağlamak ve 1701’in uygulanması için kritik öneme sahip olan Lübnan Silahlı Kuvvetleri’ne (LAF) destek artırmayı planlıyorlar.
“Roma da benzer bir konferans düzenleyecek”
Hedefler arasında 6 bin yeni LAF biriminin eğitimi, donatımı ve askere alınması bulunuyor. Ayrıca Roma’nın da yakında bu konuyla ilgili bir konferans düzenleyeceği bildirildi. İtalya, Lübnan’daki BM barışı koruma güçleri içinde yaklaşık bin askeri ile yer alıyor.
Diplomatik kaynaklar, ateşkes sağlanması halinde BM misyonunun güçlendirilmesi gerektiğine de dikkat çekti. Fransa’nın, Hizbullah ve İran ile doğrudan iletişim kurmasının ABD’nin arabuluculuk çabalarına göre avantaj sağladığı belirtilse de, siyasi sonuçların ne olacağı konusunda belirsizlik hakim.
Paris konferansı öncesi sivil toplum çağrısı
Paris Konferansı öncesinde, 150 sivil toplum kuruluşundan oluşan bir koalisyon, hükümetlerin bu büyüyen krizi durdurmak için harekete geçmeleri gerektiğini vurguladı. Açıklamada, “Şimdi harekete geçmemek bir seçimdir ve bu, gelecekteki zulümleri durdurmakta başarısız olmak anlamına gelir” ifadelerine yer verildi.
“Almanya Dışişleri Bakanı’ndan vurgu”
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Beyrut’taki ziyaretinin ardından, Batılı ve Arap ortakların Paris’teki konferansa katılacağını açıkladı. Baerbock, Lübnan halkına yönelik yardımların bir an önce ulaştırılmasının önemine dikkat çekerken, bu tür çatışmaların yalnızca askeri yollarla çözülmeyeceğini ifade etti.
Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Joseph Borrell, konferansı “Lübnan halkına ve ülkenin egemenliğine acil olarak siyasi ve ekonomik destek sağlamak için önemli bir fırsat” şeklinde yorumladı.
“Paris ve Washington arasındaki koordinasyon zorlaşıyor”
Son haftalarda Paris ve Washington arasındaki koordinasyonun zorlaştığı öne sürülüyor. Avrupa ve Arap ülkeleri, Washington’un ateşkes çağrısında bulunmamasını eleştiriyor. Biden yönetiminin, 5 Kasım’daki başkanlık seçimlerinden önce tutumunu değiştirmesi yönündeki endişeler artıyor.
Fransız medyasına göre, Fransa, Lübnan ile tarihsel bağları nedeniyle ABD ile birlikte ateşkes sağlanması için en çok çaba gösteren ülkelerden biri. Ancak İsrail’in Hizbullah’a karşı başlattığı ve birçok insanın yerinden edildiği kapsamlı saldırılar sonrasında Fransa’nın bölgedeki etkisi sınırlı kaldı.
“Fransa’nın Lübnan Özel Temsilcisi uyarıyor”
Fransa’nın Lübnan Özel Temsilcisi Jean-Yves Le Drian, çatışmaların sürmesi durumunda iç savaş riskinin artabileceğine dair uyarıda bulundu. Le Drian, Fransız bilgi kanalı LCI’ye verdiği röportajda, “Böyle devam ederse, Lübnan ölüm tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir” dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, yaklaşan seçimler öncesinde barış için son bir çaba göstermek üzere Orta Doğu’yu ziyaret ederken, Lübnan’da daha az dahil olmayı tercih eden Suudi Arabistan da üst düzey bir yetkili gönderdi.
