KARS’ta, İl Sağlık Müdürlüğü’ne bağlı Yenişehir Sağlıklı Hayat Merkezi Beslenme Danışmanlığı Birimi’nde görev yapan diyetisyen Edanur Sorgun, yaz aylarında artan meyve tüketimine yönelik önemli uyarılarda bulundu. Sorgun, “Meyve tüketiminin porsiyon kontrolü yapılmadığı takdirde olumsuz sonuçlar doğurabileceğini” belirtti. Özellikle meyve şekerinin, doğal olmasına rağmen aşırı miktarda alındığında rafine şeker kadar zararlı olabileceğini ifade etti.
Sorgun, yaz aylarında tüketilen meyvelerin dikkatli bir şekilde porsiyonlandırılması gerektiğine dikkat çekerek, “Beslenme Danışmanlığı birimimizde, ağırlık yönetimi, 5 yaş üzeri çocuklarda sağlıklı beslenme alışkanlıklarının geliştirilmesi, kronik hastalıkların önlenmesi ve gerekli durumlarda tıbbi beslenme tedavilerinin planlanması gibi çeşitli hizmetler vermekteyiz. Sıcak havalarla birlikte vücudun su ihtiyacının ciddi oranda arttığını unutmayalım. Su içme isteğinin kaybolması, vücudumuzun suya ihtiyacı olmadığı anlamına gelmez. Günlük yaşamda idrar, dışkı ve solunumla su kaybı yaşanırken, yaz aylarında bu kayba terlemeler de ekleniyor. Bu nedenle kaybedilen sıvıyı mutlaka yerine koymalıyız” şeklinde konuştu.
‘ÇAY VE KAHVE, SU YERİNE GEÇMEZ’
Çay ve kahvenin su ihtiyacını karşılamadığını söyleyen Sorgun, “Çay ve kahve içmek, suyun yerini asla tutmaz. Bu içecekler su içme isteğini bastırmakla kalmaz, idrar söktürücü özellikleri dolayısıyla vücuttan fazla su atılmasına da neden olur. Bu durum böbrekler üzerinde ek bir yük oluşturur. Dolayısıyla su ihtiyacımızı su içerek karşılamalıyız. Araştırmalar, sağlıklı bir vücut işleyişi için kilogram başına günlük 0,33 ml su tüketiminin yeterli olduğunu göstermektedir” ifadelerini kullandı.
Yeterli su alımının nasıl kontrol edilebileceğini de anlatan Sorgun, “İdrar rengimiz, su tüketimimizin iyi bir göstergesidir. Eğer idrar rengimiz şeffafa yakınsa, su alımımız iyidir. Ancak koyu sarıya dönerse, gün içinde yeterli su tüketmediğimizi belirtir” dedi.
‘SINIRLARIN AŞILMASI VÜCUDUN DENGESİNİ BOZABİLİR’
Özellikle gebeler, yaşlılar ve çocuklar için su tüketimini daha dikkatli yapmaları gerektiğini vurgulayan Sorgun, bu grupların su kaybının yanı sıra elektrolit kaybı da yaşadığını belirtti. “Bu durum baş dönmesi, tansiyon düşüklüğü, yorgunluk ve halsizlik gibi belirtilere yol açabilir. Bu yüzden sabah uyanır uyanmaz ilk yarım saat içinde bir bardak ılık su içmek son derece önemli. Su içmekte güçlük çekenler için suya limon, taze nane, çubuk tarçın veya sevdikleri meyveleri ekleyerek içmeyi kolaylaştırabilirler” dedi.
Meyve tüketiminin artış göstermesiyle birlikte bilinçsizce alınan meyve şekerinin vücutta yağlanmaya neden olabileceğine de dikkat çeken Sorgun, “Yaz mevsimi, meyve çeşitliliği açısından oldukça zengindir. Ancak meyve tüketiminde porsiyon kontrolü yapılmadığı takdirde olumsuz sonuçlarla karşılaşabiliriz. Özellikle karpuz ve kavun gibi yaz meyveleri, kontrolsüz bir şekilde tüketildiğinde kan şekerini hızla yükseltebilir ve düşürebilir. Bu da günlük kalori alımını artırarak yağlanmaya sebep olabilir. Örneğin, karpuz için avuç içi kadar üçgen dilimlerden dört adet tüketmek yeterlidir. Kavunun ise sekize bölünmesi durumunda bir ince dilimi porsiyon olarak kabul edilir. Bu sınırların aşılması, vücudun dengesini bozabilir”
