Kene Endişesine Son: Uzmanlardan Açıklama Geldi

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdullah İnci, kene sayısının artışı hakkında yapılan endişe verici açıklamalar üzerine, “Sivas ve Kayseri’de herhangi bir sorun yok. Türkiye genelinde olağanüstü bir durumla karşı karşıya değiliz. Tedbirlerimizi kararlılıkla uygulayacağız, halkımızın sakin kalmasını öneriyorum” ifadelerini kullandı.
Uzun yıllar boyunca keneler üzerine araştırmalar gerçekleştiren ve “Kenelerin Medikal Veteriner Önemleri” adında bir kitap yazan İnci, kene vakaları ile ilgili sosyal medyada yayılan korkutucu paylaşımlara itibar edilmemesi gerektiğini belirtti. Yetkin kişilerin yaptığı açıklamalara dikkat edilmesi gerektiğini vurguladı.
Vatandaşları bilgilendirmenin önemine dikkati çeken İnci, “Yanlış ifadeleri ve sosyal medya paylaşımlarını ortadan kaldırmak, insanları bilimle kene korkusundan uzak tutmak bizim sorumluluğumuz” şeklinde konuştu.
Sivas, Tokat ve Kayseri’de bu yıl mayıs ayından itibaren 8 kişinin Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı (KKKA) şüphesiyle hayatını kaybettiğini hatırlatan İnci, bu ölümlerden sonra sosyal medya hesaplarında kene popülasyonuna dair endişe verici paylaşımların yapıldığını belirtti.
Bu paylaşımların gerçekle örtüşmediğini ifade eden İnci, “Geçen yıldan bu yıla belirgin bir artış yok, buna dair somut bir veri de bulunmuyor. Bunlar kaynağı belirsiz yanıltıcı iddialardır. Sosyal medyanın dikkat çekme amacıyla ürettiği yanlış bilgiler halkı gereksiz yere korkutmaktadır. Son günlerdeki her paylaşım yanlıştır. Kenelerin medikal ve veteriner hekimlik açısından önemleri bilinmektedir. Ancak sosyal medyada bu konunun kötüye kullanılması üzüntü verici bir durum” şeklinde konuştu.
“İnsanları korkutmayalım”
İnci, tarla çalışması, sürü otlatma ya da mantar toplama gibi faaliyetlerin kenelerle ilgili bir korku yaratmaması gerektiğini belirtti. İnsanların doğal davranışlarını sergilerken kenelerden korunmanın yollarını izlemeleri gerektiğini vurguladı.
Korunmanın tarzlarını anlatan İnci, “Açık renk giysiler, uzun kollu gömlekler giyilmesi ve pantolon uçlarının çorap içine alınması tercih edilmelidir. Bu yöntemler sıcak havalarda biraz rahatsız edici olabilir, ancak koruma açısından gereklidir. Açık renk giysiler, kene hareketlerinin tespit edilmesini kolaylaştırır. Bölgesel koruma yöntemleri de vardır. Örnek olarak bir parkın çocuklar için güvenli hale getirilmesi adına kimyasal ilaçlama yapılabilir, ancak açık arazilerde bu uygulama uygun değildir. Doğru sürü yönetimi ile uzmanlardan destek alındığında etkili bir şekilde uygulanabilir” dedi.
İklim koşulları ve çevresel etkenlerin kenelerin davranışını önemli ölçüde etkilediğini aktaran İnci, “Keneler kanla beslenir ve dişi keneler erkeklerden daha fazla kan emer. Uzun süre kullanılmayan alanlara giren hayvanlar ya da insanlar üzerinde kene saldırıları gözlenebiliyor. Kayseri’de bu tür bir durumla karşılaştık. Keneleri ciddiye almak önemlidir, fakat kaygıyı bir kenara bırakmalıyız. Doğada var olan bir canlıdır, yok edilmesi mümkün değildir. Bu tür hareketlerin ekosisteme zarar vereceği unutulmamalıdır.” şeklinde belirtti.
“Paniklemeyi gerektiren bir durum yok”
Sosyal medya ya da diğer platformlarda yer alan paylaşım ve yorumların olağanüstü bir durumu yansıtmadığını vurgulayan İnci, “Geçen seneye göre belirgin bir değişiklik yok. Sivas ve Kayseri’de problemler yok. Türkiye’nin herhangi bir yerinde aşırı bir durum kelime derdi değil. Tedbirlerimizi uygulamaya devam edeceğiz, halkımız sakin olmalıdır