Oğuldan Babaya Hayat: Karaciğer Nakliyle Mucize

Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan emekli olan Zeki Aydos, üç ay önce yaşadığı sağlık problemi sonucu Etlik Şehir Hastanesi’ne kaldırıldı. Yapılan muayenelerde Aydos’un karaciğerinde tümör bulunduğu belirlendi. Ardından Aydos’a karaciğer nakli yapılması gerektiğine karar verildi. Teknoloji sektöründe çalışan Burak Aydos’un karaciğeri, babasıyla uyumlu olarak belirlendi. Geçtiğimiz hafta gerçekleştirilen altı saatlik bir operasyon sonrasında nakil işlemi başarıyla tamamlandı. Zeki Aydos, oğlu Burak’tan aldığı nakille sağlığına kavuştu ve yaşamına devam edebildi. Bunun ardından Zeki Aydos’un diğer iki oğlu ve kızı da organlarını bağışlama kararı aldı.
‘YENİDEN DOĞDUM’
Zeki Aydos, anne ve babasını siroz hastalığından kaybettiğini belirterek, kendi hastalığını öğrendiğinde umutsuzluğa kapıldığını ifade etti. “Doktorlar nakil kararı aldıklarında, oğlum ‘ben veririm’ dedi. Bir yandan canıma can katılacak ama diğer yandan çocuğum ‘yarım’ kalacak. Eşim ve çocuklarım kendileri bu durumu konuşmuşlar, ben bir şey söylemedim. Başlangıçta zorlandım fakat çok gururluyum. Ailem organlarını bağışladı. İlk organı bana nasip oldu. Şu anda bu düzlüğe çıktım ve mutluluğumu anlatacak kelime bulamıyorum. Yeniden doğmuş gibiyim. Ameliyattan çıkınca ilk aklıma gelen Burak’ı aramak oldu. O da yanıma getirilmişti. Merhaba demek için göz göze geldik. Herkes organlarını bağışlamalı. Tek diyeceğim budur,” şeklinde konuştu.
‘BEN KENDİM DONÖR OLMAYA KARAR VERDİM’
Burak Aydos ise hastalığı öğrendiklerinde durumlarının hiç beklenmedik olduğunu dile getirdi. “Bu bizim için bir sürprizdi. Öğrendiğimizde hemen organ nakli birimiyle iletişime geçtik. Gerekli tedavileri nasıl alacağımızı ve öncelikle kemoterapi mi yoksa organ nakli mi gerektiğini sorduk. İlk olarak ‘Üç aylık bir süreç içerisinde kemoterapi görebilirsiniz’ denildi. Ancak kemoterapinin diğer organlara zarar verebileceğini düşündüğümüz için bunu istemedik. Sonrasında organ naklinin mümkün olabileceğini öğrendik. Kendi araştırmalarımızı yaparak, hiç beklemeden canlı verici olarak organ bağışında bulunmayı tercih ettik. Ben genç ve sporcu geçmişimle daha hızlı toparlayabileceğimi düşündüğüm için donör olmaya karar verdim,” dedi.
‘ORGANLAR ÇÜRÜMESİN’
Burak Aydos, “Bize dört günlük bir süre tanındı, ‘Düşünün, taşının kararınızı verin’ denildi. Eve döndükten sonra kendimiz arasında konuştuk. Bir gün sonra doktorumuzdan randevu alarak başvuruda bulunduk. Daha sonra sabah saat 07.30’da ameliyathaneye alındık. Ailelerimizden trajik olaylar sonucunda hayatını kaybedenler olabilir. Hasta olup da diğer organları sağlıklı olarak işleyebilen aileler de bulunabilir. Bu tür ölümlerden sonra organları toprağın altında çürütmek yerine, başka birinin hayatına vesile olmalarını sağlarsak, kendilerini ferah hissederler,” şeklinde görüş bildirdi.
‘EN KISA SÜREDE TABURCU EDECEĞİZ’
Etlik Şehir Hastanesi Organ Nakli Kliniği’nden Uzm. Dr. Mehmet Han