Aort Diseksiyonu ve Anevrizma: Hayati Farklar!

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in aort diseksiyonu geçirmesi, kalp ve damar hastalıklarına karşı dikkatli olmamız gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi.
“YANLIŞ YORUM ZAMAN KAYBETTİRİR…”
Birçok kişi, aort anevrizması ve aort diseksiyonunun aynı hastalık olduğunu düşünmektedir; ancak bu tamamen hatalı bir yargıdır. İki farklı hastalığın karıştırılması, son derece tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu konuda önemli uyarılarda bulunan Biruni Üniversitesi Tıp Fakültesi Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Murat Uğurlucan, şunları söyledi: “Her iki hastalık da ölümcül olabilmektedir. Fakat mekanizmaları, belirtileri ve tedavi yöntemleri ciddi şekilde farklılık göstermektedir. Yanlış bir yorum, zaman kaybına sebep olur ve bu da hayati dakikaların kaybolmasına yol açar.”
AORT ANEVRİZMASI NEDİR?
Aort anevrizması, kalpten çıkan en büyük damar olan aortun genişlemesi neticesinde oluşan bir durumdur. Bu hastalık, genellikle yavaş ve sinsi bir şekilde ilerler. Ateroskleroz, yani damar sertliği, anevrizmanın en sık rastlanan sebebidir. Genellikle belirti vermez; ancak BT, MR veya ultrason gibi görüntüleme yöntemleri ile erken evrede tespit edilebilir. Tedavi planlı cerrahi müdahale veya kapsül stent yerleştirilmesiyle sağlanabilir. Bununla birlikte, anevrizma yırtıldığında, iç kanama ve ani ölüm riski ortaya çıkar.
AORT DİSEKSİYONU: DAKİKALARLA YARIŞILAN SESSİZ KATİL
Aort diseksiyonu ise çok daha ani ve dramatik bir durumdur. Aortun iç tabakasının yırtılması ile başlayan bu süreç, kanın damar duvarı içinde ilerlemesine yol açar. Yüksek tansiyon, bu hastalığın en yaygın sebebidir. Ayrıca, aort anevrizması varlığı da önemli bir risk faktörü oluşturur. Hastalar, genellikle “bıçak saplanır gibi” bir göğüs veya sırt ağrısıyla acı çeker. Bu durum, kalp krizini taklit eder. Tanı genellikle acil olarak yapılan ilaçlı BT anjiyografi ile konulur. Tedavi süreci ise hemen başlamalıdır. Aksi takdirde diseksiyon, ölümcül sonuçlarla karşılaşma riskini artırır. Prof. Dr. Uğurlucan, “Diseksiyon, anevrizmadan farklı olarak ani bir olaydır. Şiddetli göğüs ve sırt ağrısı ile başlar. Kalp krizine benzer, fakat çok daha acil bir durumdur.” ifadelerini kullandı.
AYRIM NEDEN BU KADAR ÖNEMLİ?
Prof. Dr. Uğurlucan, aort anevrizmasının bazen karın, sırt veya göğüs ağrısı gibi şikayetler oluşturmasına rağmen, çoğunlukla fark edilmediğini belirtti. Ancak düzenli kontroller ile bu durumun tespitinin mümkün olduğunu ve planlı tedaviyle hastalığın yönetilebileceğini vurguladı. Aort diseksiyonunun ise bir acil durum olduğunun altını çizen Uğurlucan, “Tanı ve tedavi sürecindeki hız, hastanın hayatta kalma şansını artırır.” dedi.
Prof. Dr. Murat Uğurlucan