Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Uzm. Dr. Mehmet Öztürk, çocuklarda sıkça görülen boğmaca hastalığında öksürüğün önem taşıdığını vurguladı.
Hastanenin yaptığı açıklamalara göre, 2024 yılında bulaşıcı hastalıklar arasında boğmaca, Türkiye’de yeniden gündeme gelmiş durumda. Uzmanlar, Kovid-19 salgınının ardından hem Türkiye’de hem de dünya genelinde boğmaca vakalarının sayısında artış gözlemlendiğini belirtiyor.
Uzm. Dr. Öztürk, özellikle çocuklarda görülen boğmaca hastalığına dair öksürüğün dikkate alınması gerektiğini, geçmeyen öksürük ve morarma gibi belirtilerin tehlike sinyali olabileceğini ifade etti.
Boğmaca, “Bordatella Pertussis” adlı bakteriden kaynaklanan bir enfeksiyon hastalığıdır. Öztürk, bu hastalığın solunum yolu ile boğaz ve genize yerleştiğini, kuluçka döneminin tamamlanmasının ardından akciğerlere ulaştığını açıkladı. Özellikle ‘süt çocuğu’ denilen 0-2 yaş aralığındaki çocuklarda, ayrıca ergen ve yetişkin bireylerde de boğmaca vakalarına rastlanılıyor.
Uzman, etkin aşılama sayesinde küçük yaştaki çocuklarda boğmaca görünme sıklığının ve şiddetinin azaldığını ifade etti. Ancak aşı etkinliğinin azaldığı dönemlerde, lise çağı ve ergenlikte hastalığın görülme oranında artış yaşandığını belirtti.
Boğmaca, 7-10 günlük bir kuluçka süresinin ardından burun akıntısı, halsizlik, gözlerde yaşarma ve hafif ateş gibi belirtilerle baş göstermektedir. Sonraki günlerde ise hastalık hızlı bir şekilde ilerler ve kesintisiz, boğulma hissi veren inatçı öksürükler ortaya çıkar. Özellikle küçük bebeklerde bu belirtiler ciddi olabilmekte ve hatta bebeğin hayatını riske atabilmektedir.
Ayrıca Öztürk, hastalığın şiddetli öksürük atakları döneminde kısa süreli solunum durması, morarma, baygınlık ve nadiren havale gibi komplikasyonların yaşanabileceğini aktardı.
Erken tedaviye başlanması durumunda boğmaca hastalığının daha kısa sürede aşılabileceğini söyleyen Öztürk, tedavi edilmediği takdirde hastalığın 3 aya kadar uzayabileceği ve bulaştırıcılığının da uzun sürdüğüne dikkat çekti. Özellikle 3 aydan küçük bebeklerin hastanede yatması gerektiğini, evde tedavi edilen çocuklarda şiddetli öksürük nöbetleri veya morarma gibi belirtilerin ortaya çıkması halinde derhal doktora başvurulması gerektiğini vurguladı.
Aşı, hastalıktan korunmak için en etkili yöntem
Aşının hastalıktan korunmanın en etkili yolu olduğunu aktaran Öztürk, boğmaca aşısının difteri, tetanoz, çocuk felci ve hemofilüs influenzayı kapsayan beşli aşı şeklinde uygulandığını belirtti. İlk dozun 2. ayda yapılması gerektiğini ve 2 yaşına kadar en az 4 doz aşının uygulanmasının gerekli olduğunu ifade etti. 4. yaşta hatırlatma dozu yapılmasının da önemli olduğunu ekledi. Ayrıca, yeterli aşı olmadan dışarı çıkacak olan bebeklerin kalabalık, havasız ortamlardan uzak tutulmasının ve maske takılmasının bulaşma riskini azaltacağını belirtti.
Öztürk, boğmaca hastalığının sosyo-ekonomik düzeyin düşük olduğu bölgelerde daha hızlı yayıldığını aktardı. Kişisel temizliğin, hijyenik ortam yaratmanın ve bağışıklığı güçlendirmenin enfeksiyonlardan korunmada kritik öneme sahip olduğunu ifade etti.
Aşılama oranının arttırılmasının bu hastalığın engellenmesi açısından büyük önem taşıdığını kaydeden Öztürk, Türkiye’de 20 yıl öncesine kadar uygulanan tam hü
