Günümüzün küresel piyasa ortamı, jeopolitik gerilimlerle birlikte dikkatle gözlemleniyor. Kripto yatırımcıları için Bitcoin (BTC) ve altcoin’lerin fiyat hareketleri önemli bir odak noktası haline geldi. İsrail-İran arasında süregelen belirsizliklere rağmen, BTC fiyatı 100 bin doların altına gerilemedi; ancak birçok önemli altcoin hala dalgalanmalarını sürdürüyor.
Kripto analisti Jesse Eckel, Bitcoin’in 100 bin doları geçeperi halinde, çoğu altcoin’in tarihin en düşük seviyelerine yöneldiği konusunda değerlendirmelerde bulundu. Eckel, Milk Road Show isimli bir podcast’te yer aldı ve 2025’e dair öngörülerini paylaştı.
Eckel, 2025 yılı için düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Benim planım, büyük ihtimalle kripto dünyasındaki birçok insanın düşündüğüyle aynıydı. Hepimiz mevcut dört yıllık döngü modeline bağlı kalıyoruz. Herkes ‘2021’de olduğu gibi başlayacak, piyasa yükselecek’ diye bekliyordu. Ancak Trump seçimleri kazandıktan sonra fiyatlar bir anda yükselmeye başladı ve beklenen likidite desteği ortada yoktu. Böylece eski döngü modeli geçerliliğini yitirdi.”
“Trump sonrası gelen yükseliş spekülatifti”
ABD Başkanı Donald Trump’ın göreve başlamasının ardından altcoin piyasasında görülen hareketliliği inceleyen Eckel, şunları belirtti: “Fiyatlar teknik olarak yükseldi ancak altcoin sezonunu destekleyen güçlü temel veriler mevcut değildi. Bu yalnızca kripto sermayesinin kendi içinde döndüğü, spekülatif bir artıştı. Dolayısıyla sürdürülebilirlik açısından zayıf kaldı ve hızla azalmaya yüz tuttu.”
Eckel, Trump’ın uyguladığı sert gümrük vergilerinin piyasa üzerindeki etkisini de değerlendirerek, “Gümrük tarifeleri sonrasında fiyatlardaki düşüş oldukça aşırıydı. Korku hakimdi, ancak piyasa ‘Belki de bu tarifeler o kadar da kötü değil’ şeklinde düşünmeye başladı ve fiyatlar tekrar yukarı yönlü harekete geçti.” dedi.
“Kriptodaki dört yıllık döngü modeli artık geçerli değil”
Bitcoin yarılanmasının her dört yılda bir gerçekleşmesi, kripto piyasasında önemli fiyat döngülerine yol açıyordu. Bununla birlikte Eckel, bu modelin artık geçerliliğini yitirdiğini vurguladı: “Bu yıl başında anladım ki, ‘dört yıllık döngü modeli’ oldukça yüzeysel bir anlayış. Daha kapsamlı bir analiz yapmayı tercih ettim ve ‘Bu döngüleri ne tetikliyor?’ sorusunun kökenine inmeye çalıştım.”
Eckel, dört yıllık döngünün M2 para arzı ve likidite ile bağlantılı olduğunu fakat bunun daha karmaşık bir yapı olduğunu belirtiyor. “2008 finansal krizi sonrasında merkez bankalarının para arzını artırması, sistemin işleyişini köklü bir biçimde değiştirdi. Çoğu insan M2’nin artışına odaklanıyor ve bunun yetersiz analiz olduğunu düşünüyor.” şeklinde konuştu.
Yıllık büyüme oranlarına bakıldığında, 2013, 2017 ve 2021 gibi dönemlerin öne çıktığını belirten Eckel, küresel likiditenin neden her dört yılda bir yükseldiğine dair değerlendirmesinde, “Cevap borç seviyelerindeki artışta yatıyor. Sistem borçla çalışıyor ve her dört yılda bir kırılma yaşanıyor.” ifadelerini
